Sosyal Bilgiler terimi olarak Kadı: 1- Kazâ'yı yönetmekle sorumlu kişidir. Kazâ'da mahkeme işleri kadının evinde ya da camide yapılır ve kaydedilirdi.
"Kadı medrese mezunu olup kuralları iyi bilirdi."
2- Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanlarına verilen ad.
3- Eskiden hukuki uyuşmazlıkları ve davaları karara bağlamak üzere devletçe tayin edilen görevli hakim.
"Kadı medrese mezunu olup kuralları iyi bilirdi."
2- Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanlarına verilen ad.
3- Eskiden hukuki uyuşmazlıkları ve davaları karara bağlamak üzere devletçe tayin edilen görevli hakim.
Osmanlıca terimi olarak Kadı: İslam hukuku olan şeriat'a göre hüküm veren yargıç. Tanzimata kadar askeri davalarla devleti ilgilendiren davalar hariç tüm davalara bakmışlardır. Tanzimattan sonra ise yalnızca evlenme, boşanma, nafaka ve miras davalarına bakmışlardır. Kadılık müessesesi medeni kanunla kaldırılmıştır.
Tarih terimi olarak Kadı: 1-Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Dönemi'ne kadar her türlü davaya, Tanzimattan Cumhuriyet'in ilk yıllarına değin geçen sürede ise yalnızca evlenme, boşanma, nafaka ve miras davalarına bakan mahkemelerin başkanlarına verilen addır.
2-Kazaların sivil yönetiminden sorumlu olan ve aynı zamanda yargıçlık da yapan görevli.
3- Şeriat hükümlerini uygulayan hâkim.
2-Kazaların sivil yönetiminden sorumlu olan ve aynı zamanda yargıçlık da yapan görevli.
3- Şeriat hükümlerini uygulayan hâkim.
Kur'an-ı Kerim terimi olarak Kadı: Hukuki anlaşmazlıklar ve davaları İslam fıkhına göre karara bağlamak için devletçe tayin edilen görevli, hâkim.
Benzer Kur'an-ı Kerim Terimleri:
- İhsan 1. iyilik etme, iyi davranma. 2. Bağışlama, bağışta bulunma. 3.
- Hakikat Gerçek, gerçeklik.
- Maksud Kasdolunan, istenilen şey, istek, maksad, niyet, murat, varılmak isten
- Kitab-ı Mukaddes Tevrat, Zebur, İncil'e verilen ortak ad.
- Nankör Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilemeyen, iyiliğe kötülükle karşı
- Hâlik (el-Hâlık) "Tüm varlıkların işlerini ölçülü ve ahenkli bir şekilde var eden, evre
- Gıybet Dedikodu, çekiştirme, yerme, kötü sözlerle anma. Kendimiz hakkında söy
- İnsicam Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım.
- İrşat Doğru yolu gösterme, uyarma.
- Salih Amel 1. İyi, güzel, yararlı iş ve davranış. Dayanaklarını Kur'an-ı Kerim ve