Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi terimi olarak Salâ: 1. Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua.
2. Cuma, cenaze namazı vb zamanlarda minareden okunan salavat, dua.
2. Cuma, cenaze namazı vb zamanlarda minareden okunan salavat, dua.
Tasavvufi-Tasavvuf terimi olarak Sala: Arapça. Ezandan önce, özellikle Cum'a günleri, Hz. Muhammed (s)'i övmek maksadıyla okunan na'at. Bu bir Mevlevi tâbiridir. Mevleviler davet anlamında kullanırlar. Sebebi çağırana göre değişirdi. Somatçılık (Sofracılık) görevi yapan derviş (can) "sala" diye bağırırsa bu "yemek hazır, buyurun" anlamına gelirdi. Kandilci olan derviş "sala" diye bağırsa, bu, "camiye, namaza buyurun" demekti. Zikir töreninin icra edildiği mukabele günleri, dış meydancı her kapıyı vurur ve "mukabele olacak, tennurenizi giyin, hazır olun" manasında olmak üzere "Destur tennureye, sala yahu" diye bağırırdı. Sala, Mevlevî-hânenin ortasında yüksek bir sesle bağırılırdı.
Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri:
- Evliya Arapça velî kelimesinin çoğulu olup dostlar anlamını ifade eder. Hayat
- Derviş Farsça. Fakir, dilenci, dünyadan yüz çeviren, kendini Allah'a veren ki
- Rabbani Rab'ba mensup, Allah adamı anlamına Arapça bir kelime. Velilere, Rabbâ
- Telef Arapça, helak olmak, heder olmak demektir. Telef, ölümden ibarettir. Ö
- Zikir Zikir, her işte Allah'ı hatırlamak, zihinde tutmak, yâd etmek, unutmam
- Tekke Tarikat etkinliklerinin yürütüldüğü yapılardır. Tekke, Farsçada dayana
- İman İman, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Allâhü Teâlâ tarafından getirip t
- Abrizci Farsça, su döken demektir. Mevlevi tekkelerinde abdesthane temizleyici
- Peştamal Farsça, belden aşağı sarılarak giyilen havlu veya bezden yapılmış giys
- Vuslat Arapça, ulaşmak, varmak demektir. Bir şeyin bir şeye ulaşması, bir şey