Zeka Nedir?
Durumlarla ve ilişkilerle ilgili belirtileri kavrama yetisi. Zekâ kavramı, düşüncenin tarihî gelişimi boyunca değişik anlamlar almıştır. Eski felsefede zekâ hemen hemen zihnin tüm işlevlerini kapsardı, düşünsel yaşamın tüm edimlerini içerirdi. Zamanla bu terim zihnin yalnızca kavrayışla ilgili edimlerini karşılar oldu. Zekâyı anlıktan ayıran şey, zekânın gidimliden çok sezgisele yakın oluşudur, çağrışımsal ve duygusal düzeyde usdışı ögelere de açık oluşudur. Zekâ bir kavrama gücü olmakla, kavrayışın derinliği ve hızıyla belirlenir. Ne var ki hızlı bir kavrayış yüzeysel olabileceği gibi derinlikli bir kavrayış belli bir zaman gerektirebilir. Zekâyı uygulamalı zekâ ve kuramsal zekâ diye ikiye ayırmak alışkanlık olmuştur. Kuramsal zekâ kavramlara ve yasalara yönelmeye yatkınken, uygulamalı zekâ somuta yönelmeye yatkındır. Elbette bu ayrım, bu yetide gerçek bir bölünmeden çok, kişilerin uygulamayla ya da kuramla daha çok ya da daha az ilgili oluşlarını karşılamaktadır. Zekâyı ölçmek için düzenlenmiş testler eğitim ve meslek alanında büyük kolaylıklar sağlarken, zekâyı bir ölçüde de olsa geliştirebilme çabalarına katkıda da bulunmaktadır. Her kişi düşüncesini geliştirerek zekâsını ilerletebilir, ancak geri bir zekâ düzeyinden ileri ya da ortalama bir düzeye ulaşmak olasılığı yoktur. Kişilerin zekâ ortalamasını bulmak için, zekâ yaşını gerçek yaşına bölmek gerekir. On yaşında bir çocuğun zihni, zekâ testlerine göre on iki yaş düzeyindeyse, bu çocuğun zekâ ortalaması 1,20'dir (12/10=1,20). Genellikle bu sonuç yüzle çarpılarak kullanılır.