Alaeddin Keykubad I
(?-1237 Kayseri)Anadolu Selçuklu hükümdarı. Devleti, zamanında en parlak çağlarından birini yaşadı (hükümdarlığı 1220-1237). I. Gıyasettin Keyhüsrev'in oğludur. Ağabeyi İzzettin Keykavus'un saltanatını tanımayarak ona isyan ettiyse de başarılı olamayarak ağabeyine tutsak düştü. Uzun yıllar hapis hayatı yaşadı. Ağabeyinin ölümü üzerine de Anadolu Selçuklu tahtına geçti. Alaettin Keykubat ilk iş olarak Alaiye (1223) ve Kırım'daki Suğdak limanlarını ele geçirdi. Böylece Akdeniz ve Karadeniz'de iki önemli ticaret limanı Anadolu Selçuklularının egemenliği altına girdi. Bu iki seferinden sonra, yine Anadolu-Suriye ticaret yolları üzerinde bulunan ve Kilikya Ermeni Krallığı'na bağlı olan Anamur ile Saint-Jean d'Hospitalier şövalyelerinin elinde bulunan Silifke ve Maraş kalelerini fethetti. Bunun ardından, doğuda bulunan Kâhta, Hısn Mansur (Adıyaman) ve Çemişkezek gibi kaleler ele geçirildi. Alaettin Keykubat'ın Anadolu Selçuklu tahtına geçtiği yıllar doğuda Moğol tehlikesinin iyice kendini gösterdiği yıllardı. Keykubat bu tehlikeye karşı bir yandan komşu devletlerle dostluk ilişkileri kurarken, öte yandan Moğolların gelebileceği yollar üzerindeki kaleleri ele geçirmeye çalıştı. Eyyubi hükümdarı Melik'ül Adil'in kızı ile evlenerek (1225) aralarındaki ilişkileri akrabalık derecesine yükseltti. Erzincan'ı ele geçirerek oğlu Keyhüsrev'i buraya melik tayin etti. Bir yıl sonra Erzurum'u da aldı ve surlarını güçlendirdi. Artık bütün dikkatini doğudan gelebilecek Moğol tehlikesine çevirdi, askerî önlemlerin yanı sıra Moğollar ile dostluk ilişkileri kurmayı da ihmal etmedi. Devri gerçekten Anadolu'nun en parlak, en görkemli devirlerinden biri oldu. Daha hayattayken kendine "Uluğ Keykubat" denilmeye başlandı.