Babıali Binası
Osmanlı döneminde İstanbul'da Sadrazamlık, Dahiliye ve Hariciye nezaretleri ile Şûrayı Devlet dairelerinin bulunduğu yapı. Daha sonraları mecaz olarak Osmanlı hükümeti yönetimi ve otoritesi yerine de kullanılmıştır. Sadrazamların, konutlarını resmî daire olarak kullanmalarından ötürü bu dairelere kapı denirdi. Babıâli "yüksek kapı" anlamına gelirdi. 1829'daki yangından sonra Babıâli kâgir olarak yeniden yapıldı. Daha önce tümüyle sadrazamların emrinde olan Babıâli'deki memurluklar 1836'da yapılan değişikliklerle birer devlet dairesine dönüştürüldü. Babıâli'deki memurlara Arapça, Farsça ve diğer gerekli bilgileri öğreten kimselere Babıâli hocası denirdi. 1820'lerde Babıâli'de bazı memurlara Fransızca öğretmek amacıyla bir de Tercüme Odası kuruldu. Abdülmecit ve kısmen Abdülaziz devri, Babıâli'nin en çok nüfuz sahibi olduğu ve yürütme organı olarak yetkinin saraydan Babıâli'ye geçtiği dönemdir. II. Abdülhamit dönemindeyse yetkiler yeniden saraya geçti ve Babıâli gölgede kaldı. 1878'de bir kez daha yanan ve onarılan Babıâli'nin 1911'deki yangından sonra tümüyle yanan orta bölümü de yeniden yaptırıldı. Sonraları Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin İstanbul temsilciliği olarak kullanılan Babıâli, bugün İstanbul Valiliği'nin binası olmuştur ve çevresindeki semte de Babıâli denmektedir.