Berlin Şehri
Almanya'da kent. Haziran 1991'de Parlamento kararıyla yeniden Almanya'nın başkenti oldu. İki Almanya'nın birleşmesi süreci içinde, 9 Kasım 1989 tarihinde Doğu ve Batı Berlin arasında geçişe izin verilmişti; 22 Kasım 1989'da da yıllardır kapalı tutulan ve bölünmenin simgesi hâline gelmiş Brandenburg kapısının Doğu Berlin tarafında, Doğu ve Batı'nın başbakanları H. Kohl ile H. Modrow bir geçit açtılar, iki gün sonra da iki Almanya arasında dolaşım serbestisi resmen kabul edildi. İki Alman devleti arasında birleşmenin siyasal ve toplumsal koşullarını belirleyen antlaşma, 31 Ağustos 1990'da imzalandı. Antlaşmayla Berlin yeniden başkent olarak belirlendi ve birleşmenin resmîleşeceği 3 Ekim, ulusal bayram ilân edildi. 12 Eylül'de Müttefikler iki Alman devletinin temsilcileriyle bir antlaşma imzalayarak bütün işgal haklarını ve sorumluluklarını bıraktılar; böylece birleşik Almanya'nın tam egemenliğini tanıdılar. 3 Ekim 1990'da, Berlin Duvarı'nın açılmasının henüz birinci yılı dolmadan Almanya resmen birleşti. Eskiden, Alman İmparatorluğu'nun (1871-1945) başkenti olan Berlin, daha önceleri Prusya olarak adlandırılan düzlük alanda, kara ve demiryollarının, su yollarının merkezinde yer alıyordu. II. Dünya Savaşı'ndan sonra iki farklı belediyeye bölünmüştü. Doğu Berlin, Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin bir parçası, Batı Berlin ise Federal Almanya Cumhuriyeti'ne bağlı, belediye başkanlığıyla yönetilen bir eyaletti. Bombardımanların yol açtığı büyük hasar sonucunda, kentin birçok bölümü yeniden inşa edilmiştir. Kentin doğu ve batı kesimleri arasında uzanan 46 km uzunluğundaki Berlin Duvarı, 1961 yılında Demokratik Almanya Cumhuriyeti tarafından inşa ettirilmişti. 1972'de Sovyetler Birliği, İngiltere, ABD ve Fransa arasında yapılan antlaşmayla, Batı Berlin'e geçiş kolaylaştırılmış ve Batı Berlinlilerin Doğu kesimini ziyaret edebilmeleri kabul edilmişti. 1989'un Kasım ayında Doğu Almanya yönetimi sınır kapılarını açınca Berlin Duvarı bir anı hâline geldi ve Doğu Berlin'den Batı Berlin'e binlerce kişi akın etmeye başladı. Berlin, Avrupa'nın merkezinde, ulaşıma elverişli ırmakların yakınında kurulmuştur. Doğu-batı ticaretinin bir merkezi hâline gelen kent, hızla büyüdü ve 17. yüzyılda birçok kanal inşa edildi. Elbe ve Oder ırmaklarıyla birleşen bu kanallar, Kuzey Denizi'ne ve Baltık Denizi'ne çıkış sağladılar. 1709 yılında Prusya Krallığı'nın başkenti olan Berlin, zengin bir merkez hâline geldi. Daha sonra, kentte büyük yapısal değişiklikler yapıldı. Kent plânı geliştirildi, büyük yapılar inşa edildi. Sanatlar ve bilimler akademileri kuruldu. Ayrıca, opera binası, devlet kütüphanesi, hayvanat bahçesi ve Potsdam'daki Sans Souci Sarayı inşa edildi. 18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Berlin, politik, ticarî ve kültürel açılardan Avrupa'nın en önemli kentlerinden biri durumundaydı. 1809'da Berlin Üniversitesi kuruldu ve kent, İmparatorluk Almanyası'nın resmî başkenti ilân edildi. I. Dünya Savaşı'ndan sonra da Alman İmparatorluğu'nun başkenti oldu. II. Dünya Savaşı sonrasında Berlin, harabe bir kent görünümündeydi. Kentin endüstriyel kapasitesinin %85'i tahrip olmuş, yerleşim merkezlerinin ve kamu binalarının %25'i yıkılmıştı. 1948'de Sovyetler tarafından uygulanan abluka nedeniyle Amerikalılar tarafından oluşturulan hava köprüsüyle Batı Berlin'in yakacak ve besin gereksinmesi karşılandı. Yaklaşık bir yıllık süre içinde 250.000 uçuş yapıldı ve 2.000.000 tonun üzerinde malzeme kente iletildi. 1945'ten bu yana ise, Berlin yeniden inşa edilmiş, Kaiser Wilhelm Kilisesi gibi birkaç yapı ise savaştan birer anı olarak yıkıntı hâlinde korunmuştur. Günümüzde Almanya Federal Cumhuriyeti'nin en büyük sanayi merkezi durumunda olan Batı Berlin'de, ağır sanayi makinelerinden müzik aletlerine kadar her şey üretilmektedir. Eskiden Doğu Berlin olan kısımda ise, elektrik, çelik ve kimya sanayileri gelişmiştir. 1945 yılından bu yana, Batı Berlin'de 350.000 yeni yerleşim merkezi inşa edilmiştir. Kentin içinde banliyöler ve ""yeni kentler"", büyük bloklar, yeni otoyollar, oteller, sanayi kompleksleri, hastaneler, okullar ve eğitim merkezleri yapılmıştır. Kurfürstendamm (Berlin'in Beşinci Caddesi), alışveriş merkezlerini ve lokantaları kapsayan bir bulvar hâline getirilmiştir. Bu büyük yeniden inşa programı, ABD'den alınan bağış, krediler ve Federal Almanya Cumhuriyeti'nin sağladığı ödeneklerle finanse edilmiştir. 1948'de kurulan açık üniversite ve teknik üniversite, Berlin'in en önemli eğitim merkezleridir. Berlin Mısır Müzesi'ni de içeren Dahlem devlet müzeleri, yeni bir ulusal galeri eklenerek restore edilmiştir. Batı Berlin'deki Berlin Devlet Operası, günümüzde de önemli temsillere sahne olmaktadır. Borsa, kongre binası ve olimpiyat stadyumu da yeniden yapılmıştır. Tarihî yapıların çoğu da, eski biçimlerine tümüyle sadık kalınarak restore edilmiştir.