Boşanma Nedir?
Yasal evlilik birliğinin, yasada belirtilen durum ve koşulların ortaya çıkması hâlinde sona ermesi. 17 Şubat 1926'da kabul edilerek 4 Ekim 1926'da yürürlüğe giren ve 4 Mayıs 1988'de yeniden düzenlenen Medenî Kanun'un 129-150. maddeleridir. 129. maddeden 134. maddeye kadar, boşanmaya neden olacak durumlar belirlenmiştir. 135. maddeden 150. maddeye kadar olan bölümde ise, boşanma işleminin nasıl gerçekleşeceği açıklanmıştır. Medenî Kanun'a göre, boşanmaya neden olacak durumlar zina, cana kast, kötü muamele, cürüm ve haysiyetsizlik, terk, akıl hastalığı ve geçimsizliktir. Yapılan değişiklikle bunlara bir de evlilik birliğinin temelinden sarsılması eklenmiştir. Yasanın eski biçiminde taraflardan birinin açılan boşanma davasını kabul etmemesi hâlinde, ve davayı açan taraf daha ağır kusurlu ise boşanmaya karar verilmekteydi. Ayrıca, hâkimin kararına göre, evlilik birliğinin tarafların ve çocuklarının menfaatine olduğu saptanırsa yine boşanma davası reddedilebiliyordu. Yeni yapılan düzenlemede en önemli husus, boşanmayı gerektiren kusurların, davayı açan tarafta bulunmaması hükmünün kaldırılmasıdır. Yasanın yeni biçimine göre, kusuru daha ağır olan taraf da boşanma davası açabilmektedir. Davalı tarafın buna itiraz hakkı vardır. Bununla beraber, itirazın kötü niyetle yapılmadığının hükme bağlanması gerekir. Ayrıca eşler en az beş yıldan beri ayrı yaşıyorlarsa, eşlerden birinin boşanmayı talep etmesi hâlinde de boşanma kararı verilebilir. Bunun dışında, eşlerden biri daha önce boşanma davası açmış ve davası reddedilmişse, reddediliş tarihinden itibaren üç yıl geçmiş ve eşler fiilen bir araya gelmemişlerse, müracaat üzerine hâkim boşanmaya karar verebilir. Yeni yapılan düzenlemeyle ayrıca, boşanma davasının sonuçlanmasından sonra, kusurlu olan eşe evlenme yasağı getiren 142. madde de yürürlükten kaldırılmıştır. Türkiye'de eşlerin boşanma davalarında en çok ileri sürdükleri nedenin geçimsizlik olduğu saptanmıştır. Boşanma davası, davanın konusunun belirlenmesiyle başlar. Yargıç, boşanma isteyen eşlere birtakım geçici tedbirler önerebilir. Hüküm, boşanma ya da ayrılık olarak verilebilir. Ayrılık, resmî olarak veliliğe son verilmeden ayrı oturma anlamına gelir ve bu durumda, ayrılığın süresi, ayrılan kadının durumu gibi konulara açıklık getirilir. Hüküm, boşanma doğrultusunda verilmişse, tazminat, nafaka gibi sorunlar yine mahkeme tarafından karara bağlanır. Medenî Kanun'un bu konuyla ilgili 144. ve 145. maddelerinde de yeni düzenleme yapılmış ve nafaka ve tazminat talebi hakkı, eşlerden kocaya da tanınmıştır.