Ergenekon Destanı
Göktürklerin türeyişini anlatan destan. Reşideddin Tabib'in Camî-üt-Tevarih'inde destan kısaca şöyle anlatılır: Güçlü ve kalabalık olan Göktürkler düşmanlarını sürekli yenilgiye uğratıyordu. Bunun üzerine Tatarlar ve öteki düşmanları birleşerek Göktürklere saldırdılar. Toplu hâlde yaşayan Göktürkleri yok ettiler. Ancak Göktürk Hakanı İl Han'ın küçük oğlu Kıyan ve yeğeni Tokuz, eşleriyle birlikte kaçıp kurtuldular. Dağlık bir bölgede karşılaştıkları, at, öküz, koyun sürülerini de yanlarına alarak, dağların ortasında kalan bir yere ulaştılar. Burada bitkiler, akarsular, ağaçlar ve av hayvanları vardı. Yerleştikleri bu bölge yaşam için çok elverişliydi. Ergenekon adını verdikleri bu bölgede 400 yıl kaldılar. Bu süre içinde iyice çoğaldılar ve burası onlara dar gelmeye başladı. Dışarı çıkmak için yol aradılar, ama bulamadılar. Aralarında Börteçine adlı bir demirci vardı. Demirci, orada bulunan demirden bir kayayı eriterek yol açmayı önerdi. Kimi odun topladı, kimi körük yaptı. Yaktıkları ateşi hep birlikte körükleyerek dağı erittiler ve açtıkları yoldan dışarı çıktılar. Onlara yol gösteren demirci Börteçine'nin adı Moğolcada bozkurt anlamına gelir. Bu nedenle Ergenekon Destanı üzerine yeni ve değişik birçok yorum yapılmıştır.