Faşizm Nedir ?
İtalya'da Mussolini tarafından örgütlenen, 1922-1943 arasında iktidarda kalan, devlet sınırlarını genişletmeye yönelik saldırgan bir politika güden, yetkinin tek elde toplandığı siyasal hareket ve devlet yönetimi. I. Dünya Savaşı sonrasında, İtalyan toplumunda büyük bir düş kırıklığı yaşanıyordu. Ekonomik koşullar son derece ağırlaşmış, hükümet zayıf düşmüştü. Mussolini'nin "Fasci İtaliani di Combattimento" hareketi, bu koşullarda ortaya çıktı (1919). Hareketin adı, daha önce, 19. yüzyılda, Sicilyalı devrimciler tarafından da kullanılmıştı. Mussolini'nin örgütlediği hareket, kendine simge olarak, eski Roma'da liktörler tarafından taşınan ve devlet otoritesini simgeleyen "fasces"i seçti. Bu simge, bir baltanın çevresine sarılmış huş ağacı sopalarından oluşuyordu. Yasaları uygulayacağına ve ülkeyi düzensizlikten kurtaracağına dair söz veren Mussolini, toplumsal kargaşadan ve ekonomideki anarşiden yılmış olan geniş yığınların desteğini kazandı. 1922 yılında, ünlü "Roma'ya Yürüyüş"ü gerçekleştirecek ve iktidarı alacak kadar güçlenmişti. Mussolini, bütün muhalefeti ezdi, parlamentoyu bir kuklaya dönüştürdü, sendikaları ve işçi örgütlerini kaldırdı ve kendi diktatörlüğü altında, faşist parti tarafından yönetilen totaliter bir devlet oluşturdu. Parti üniforması (kara gömlek), selâmlama ve öteki seremoniler, daha önceki tarihlerde gerçekleştirilen bir darbenin lideri olan ve Fiume kentini "Duce" (lider) olarak yöneten Gabriele D'Annunzio'dan esinlenerek alındı. Bu dönemde İtalya'da, Büyük Faşist Konsey gibi birçok yeni kurum oluşturuldu. Ekonomi yeniden düzenlendi, sınıf ayrılıklarını koruyan korporatif bir devlet yapısı oluşturuldu. Kapitalist girişim ve yatırımlar denetlenerek desteklendi. Eğitim, faşizmin ilkelerinin benimsetilmesiydi. Ve İtalya, savaşa hazırlanıyor, halka, yeni bir Roma İmparatorluğu kurulacağı vaat ediliyordu. Mussolini, sık sık faşizmin ihraç edilemeyeceğini söylemişti. Buna karşın, faşizmin geliştirdiği fikirler ve yöntemler, birtakım farklılıklarla birçok ülkede uygulandı. Almanya'da Adolf Hitler, antisemitizm ögesini de vurgulayarak kitlesel bir destek kazanmayı başardı. 1937'den sonra Nazi etkisi, birçok faşist harekete egemen oldu. Almanya, İtalya ve Japonya, Avrupa'da ve Doğu'da "yeni bir düzen" kurulması için ittifak yaptılar. Faşist ilkeler, birçok Orta ve Doğu Avrupa ülkesinde de benimsendi. Macaristan ve Romanya'da güçlü faşist hareketler gelişti. İspanya'da da, Milliyetçilerin İç Savaş'tan (1936-1939) galip çıkmalarından sonra faşizm uygulandı. Falange, tek yasal parti hâline geldi. Faşizm, İkinci Dünya Savaşı'nda yol açtığı felâketlerle insanlığa büyük zarar vermiş, birçok faşist önder savaş suçlusu olarak yargılanıp cezalandırılmıştır. Günümüzde çeşitli ülkelerde neo-faşist örgütler vardır.