-
İkame mal:
Birbirlerinin yerine geçen, konulabilen mal
-
İkamet etme:
Bir yerde yerleşme iradesi ve niyetiyle oturma.
-
İkametgah:
Bir kimsenin yerleşme kast ve niyetiyle oturduğu yer
-
İkmal:
Tamamlama; bitirme; devamlı olarak yiyecek içecek ve diğer gerekli malzemen
-
İkrâh:
Korkutma; bir kimseyi yapmak istediği şeyi yapmamaya, yapmamak istediği şey
-
İkrar:
Saklamayıp söyleme; bildirme; açıkça söyleme; kabul
-
İkraz:
Borç verme; ödünç verme
-
İktifâ:
Yeter bulma; yetinme
-
İktirân:
Yakın varma; yanına gelme; yaklaşma; ulaşma; erişme
-
İktisabî:
Kazanma ile ilgili; edinme ile ilgili
-
İktisadi:
Ekonomik
-
İktisap:
Kazanma; kazanım; edinme; bir şeyin mülkiyetini elde etme
-
İktisat Vekâleti:
Ekonomi Bakanlığı
-
İktiza:
Gerekme; gerektirme; gereklilik; işe yarama ilâm yargı belgesi; mahkemenin
-
İla-nihâye:
Sonuna kadar
Sponsorlu Bağlantılar
-
İlam:
1- Kesinleşmiş ve yerine getirilmesi gereken mahkeme kararı.
2- Bir dav
-
İlamat (i'lâmât):
Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi vesikalar
-
İlamlı icra takibi:
Para veya paradan başka bir şey içeren konularda, önce bir mahkeme ilamı al
-
İlamsız icra takibi:
Elinde bir mahkeme ilamı bulunmayan veya bulunmasına rağmen ilamlı icra yol
-
İlga:
Ortadan kaldırma; yürürlükten kalkma; hükümden düşürme; geçersizleştirme
-
İlk Derece Mahkemesi:
Bir uyuşmazlığı (davayı) karara bağlayan mahkeme.
-
İllegal:
Yasa dışı
-
İllet:
Hastalık; sakatlık; bozukluk; neden; sebep
-
İlliyet bağı:
Nedensellik bağı; bir neden ile ortaya çıkan sonuç arasındaki ilişki
-
İlmî:
Bilimsel
-
İlmi içtihatler:
Hukuk bilginlerinin hukuki sorunlarda ileri sunmuş oldukları görüş, düşünce
-
İlmühaber:
Belge; birinin herhangi bir durumunu (örneğin ikametgahını) gösteren durum
-
İltibâs:
Karıştırılma; benzeşim; karışıklık
-
İltica hakkı:
Sığınma hakkı
-
İltihâk:
Başka devletler tarafından imza edilmiş bulunan bir muahedeye iştirak etmek
Sponsorlu Bağlantılar
DİĞER SAYFALAR :
Hukuk Terimleri Sözlüğünde 2517 Terim Kayıtlı