Hukuk Terimleri Sözlüğü

Sponsorlu Bağlantılar

Dost Site

• Bâhir: belli; besbelli; açık; apaçık
• Bahri: denize ait
• Bahsetmek: Bir konu üzerinde söz söylemek; konuşmak; sözünü etmek.
• Bahşetmek: Bağışlamak; sunmak; eriştirmek; vermek.
• Baîd: uzak; ırak
• Bâîs olmak: sebep olmak; göndermek; gerektirmek
• Baki: sürekli; daimî; artan; kalan; kalımlı; kalıcı; ölümsüz;
• Bakiye: Artan ; kalan
• Bâlâ: yukarı; yüksek; üst; yüce
• Baliğ: eren; varan; bulan; yetişen; toplam; büluğa; ergin;
• Bâligân-mâbelâğ: ziyadesiyle; bol bol
• Balotaj: Bir şeçimde adaylardan hiçbirinin kanunun gerekli gördüğü oyu alamamış olma
• Balotaj Kurulu: Kurum ve kuruluşlarda yeni üyelerin alınmasına karar veren kurul.
• Banknot: Devlet Bankası tarafından çıkartılan kağıt para.
• Bariz: açık; göze çarpan; belirgin

• Sponsorlu Bağlantılar

• Basiret: Doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayış; kavrayı
• Batıl: doğru ve haklı olmayan; çürük; bozuk; sakat; boş; hukuken ge
• Batkı: İflas
• Bayi: bazı maddeleri satma izni olan kimse; satıcı; satış
• Beşerî: insanoğlu ile ilgili; insanî; insana mensup
• Becâ: yerine; uygun; bedava; karşılıksız; parasız; emeks
• Becayiş: İki memurun kendi rızaları ile ilgili makamın tasdikıyle aralarında memuriy
• Bedâyî: sermayeler; anamallar;
• Bedel-i misil: emsaline uygun peşin para
• Beden: Canlı varlıkların maddi bölümü; gövde; vücut; cisim; ten.
• Bedialar: göze güzel görünen şeyler; estetik
• Bedihî: açık olan; besbelli; apaçık; akla; kendiliğinden gelen
• Bediî: güzellik ölçülerine uyan; güzel; güzellik
• Behemahal: Her halde, ne olursa olsun, ne yapıp yapıp, mutlaka.
• Beher: her biri

• Sponsorlu Bağlantılar