Edebiyat terimi olarak Hüsn-i Ta'lil: Anlamla ilgili edebi sanat. Divan edebiyatında bir olayın meydana gelişini hayali ve güzel bir nedene bağlama yoluyla yapılır. Bu nedenin gerçekle ilgili olmaması ve kesin bir etkeninin bulunması gerekir. Hüsn-i tevcih diye de anlandırılır. Eğer neden, güya, sanki, acep, acaba, meğer gibi sözcüklerle olasılıklara dayandırılırsa şibh-i hüsn-i ta'lil (yani yarım hüsn-i ta'lil) yapılmış olur. Örnek:
Aceb bi bağ kenârında dursa lâle hacil
Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır
Ahmet Paşa
(Lale bağ kenarında utungaç dursa şaşılır mı? Çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzelliği yanında senin bir düşkünündür. Yani şair, sevgiliye, "senin yanakların o kadar kırmızı ki, lale bile onun yanında utanır kızarır" diyor. Lalenin kırmızılığı güzel bir nedene bağlanıyor.)
Aceb bi bağ kenârında dursa lâle hacil
Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır
Ahmet Paşa
(Lale bağ kenarında utungaç dursa şaşılır mı? Çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzelliği yanında senin bir düşkünündür. Yani şair, sevgiliye, "senin yanakların o kadar kırmızı ki, lale bile onun yanında utanır kızarır" diyor. Lalenin kırmızılığı güzel bir nedene bağlanıyor.)
Benzer Edebiyat Terimleri:
- Nazım
1- Duygu, düşünce ve isteklerin ölçülü, ahenkli bir biçimde iletmeyi a
- Letrizm
20. yüzyılda, Romen asıllı İsodore İsou'nun öncülüğünü yaptığı, sözcü
- İnşa
Divan edebiyatında edebi sanatlarla yüklü, süslü düzyazılara verilen i
- Hece Ölçüsü
Dizelerdeki hece sayısının eşitliğine dayanan, halk şiiri ölçüsü olara
- Vecize
Söyleyeni belli, kısa, anlamlı söz. Özdeyiş diye de bilinir. Bireysel
- Gerçekçilik
19. yüzyılda başlayan, gerçeği ve doğayı değiştirmeden, tüm çirkinlikç
- Mucem
Arap alfabesindeki noktalı harfler. Alfabetik olarak düzenlenmiş sözlü
- Tecelli
Bildirme, görünme. Tasavvuf düşüncesine ve bu düşünüşü benimsemiş kims
- Muvazene (Ölçülü, Dengeli)
Nesirde seci, nazımda kafiye yerindeki sözcüğü yalnız vezin bakımından
- İhtira
Daha önce hiçbir şairin kullanmadığı sözcük, deyim ve üslupları tanıml