Osmanlıca terimi olarak Külliye: Medrese, hamam, imaret, şifahane ve çarşı gibi ek yapıları ile birlikte inşa edilen cami.
Sosyal Bilgiler terimi olarak Külliye: Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli yapıların bütünü.
Tarih terimi olarak Külliye: Bir camiyi merkez alan imaret, kitaplık, medrese, çarşı, hamam, sebil, hastane, han gibi birimleri içeren yapı topluluğu.
Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık terimi olarak Külliye: Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi terimi olarak Külliye: Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.
Arkeoloji terimi olarak Külliye: Değişik işlevli yapılardan meydana gelen yapılar topluluğuna verilen ad.
Turizm ve Otelcilik terimi olarak Külliye: Bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü.
Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) terimi olarak Külliye: Osmanlı zamanında Araplardaki bazı medreselere üniversite kelimesinin karşılığı verilen bir isim.
Sanat terimi olarak Külliye: Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş imaret, hamam, kitaplık, medrese, şifahane, çarşı, sebil vb. yapıların tümü.
Kur'an-ı Kerim terimi olarak Külliye: Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.
Benzer Kur'an-ı Kerim Terimleri:
- Tedebbür Bir konu üzerinde derin düşünme.
- Ebru Kâğıt süslemeciliğinde kitre, kola vb. yapıştırıcılarla yoğunlaştırılm
- Müntesip Bir yere, birine bağlanmış olan, ilgisi bulunan, ilgili.
- Halvet 1. Dinen evlenmelerinde bir sakınca olmayan bir erkekle bir kadının bi
- Mesalih-i Mürsele Menfaat, yarar ve elverişlilik, yararın sağlanması ve zararın ortadan
- İnzal Kur'an-ı Kerim ayetlerinin Allah tarafından Hz. Peygamber'e indirilmes
- Lazımî Kalıcı, devamlı olan.
- İstisna Bir kimse veya bir şeyi benzerlerinden ayrı tutma.
- Tefecilik Hizmet ve emek karşılığı olmaksızın paranın kullanılmasına karşılık ol
- Hakikat Gerçek, gerçeklik.