Edebiyat terimi olarak Nazire: Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil, vezin, kafiye ve redifle yazılan şiir. Divan edebiyatı nazım türüdür. Kelime Arapça "eş, değer" anlamlarındaki nazir'den gelir. Nazire yazma, tanzir, tanzir etme diye anılır. Nazire geleneği Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir. İranlı şairler nazireye cevâb adını verirler. Alay ve şaka yollu yazılmış nazirelere tezhil veya hezl denir. Örnek:
Fuzûlî'nin gazeli
Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni
Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni
Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim
Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni
Za'fı tâli mân-i tevfik olur her nice kim
İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni
Men gedâ şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem
Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni
Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker
Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni
Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına
Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni
Ey Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim
Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni
Fuzûlî
Nedim'in Fuzuli'nin bu gazeline yazdığı nazire:
Bûs-ı la'lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni
Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni
Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim
Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni
Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la'l-i lebin
Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni
Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü
Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni
Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar
Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni
Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî
Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni
Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin
Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni
Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi
Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni
Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb
Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni
Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete
Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni
Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine
İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni
Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin
Kim Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni
Nedîm
Fuzûlî'nin gazeli
Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni
Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni
Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim
Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni
Za'fı tâli mân-i tevfik olur her nice kim
İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni
Men gedâ şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem
Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni
Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker
Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni
Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına
Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni
Ey Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim
Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni
Fuzûlî
Nedim'in Fuzuli'nin bu gazeline yazdığı nazire:
Bûs-ı la'lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni
Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni
Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim
Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni
Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la'l-i lebin
Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni
Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü
Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni
Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar
Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni
Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî
Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni
Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin
Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni
Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi
Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni
Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb
Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni
Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete
Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni
Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine
İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni
Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin
Kim Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni
Nedîm
Benzer Edebiyat Terimleri:
- Edebiyat Tarihi Bir milletin bilinen ilk ürünlerinden başlayarak bütün edebî eserlerin
- Türkü 1. Belli bir ezgisi olan ve hece ölçüsüyle yazılan anonim halk şiiri n
- Garabet Dilden düşmüş veya çok az kullanılıp henüz ayılmamış kelimelerin kulla
- Kalem Şuarası Belirli bir öğrenimden geçmiş, hece ve aruz ölçülerini kullanarak şiir
- İroni Tersini söyleyerek alay etme.
- Terdid Bir anlatımda sözü dinleyici ya da okuyucunun ilgisini yoğunlaştırdıkt
- Hâfız-I Kütüb Kitapları koruyan kişi. Eskiden kütüphaneciler bu isimle adlandırılırd
- Epigram Eski Yunan'da mezar taşlarına yazılan kısa ve epik nazım şekli. Romalı
- Basmakalıp Çok kullanılan, hemen herkesçe bilinen sözlerin olduğu gibi kullanılma
- Nât Hazreti Muhammed'i övmek için yazılan şiirler.