Sakarya Savaşı
Kurtuluş Savaşı'nda Türk ve Yunan orduları arasında geçen meydan savaşı (23 Ağustos-13 Eylül 1921). Birinci ve İkinci İnönü Savaşı'nın yenilgiyle sonuçlanması üzerine, kesin sonuç almak için seferberlik ilân eden Yunanistan, kuvvetlerini on bir tümene çıkardı. Avrupa devletleri ve özellikle İngiltere'nin açık destekleriyle, insan ve top bakımından iki, makineli tüfek bakımından on kat üstün duruma geldi. Ankara henüz, düzenli ordu kuruluşunu tamamlayamamış, askerî donanım eksikliklerini giderememişti. Bu amaçla merkezî ordunun 3. Kafkas, 15. Piyade ve 14. Süvari tümenleri, Garp Cephesi Kumandanlığı emrine verilerek, bu cephe, tam olarak örgütlenmemiş on beş piyade, iki süvari tümeni ve bir süvari tugayı gücüne eriştirilebildi. Bu kuvvetler İnönü-Kütahya-Döğer hattında olası bir saldırıya karşı savunma düzeninde yerleştirildiler. Kısa sürede sonuç almak isteyen Yunan kuvvetleri 10 Temmuz'da, güney kanattan 6 tümen, cepheden 5 tümenle saldırıya geçtiler. Bir hafta süren yoğun savunma savaşlarından sonra Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın buyruğuyla Sakarya Irmağı'nın gerisine çekildi. Sakarya'dan Eskişehir'e dek uzanan geniş bir alan Yunan kuvvetlerinin eline geçti. Türk ordusu bu mevzilerde savunma hazırlıklarına girişti. 5 Ağustos günü TBMM, Mustafa Kemal'e başkumandanlık görevini verdi. Başkumandanlığın yayınladığı bildiriyle (Tekâlifi Milliye Emirleri), askerlik çağında olan herkes silâh altına çağrıldı ve halkın, elindeki tüm hayvan, yiyecek, giyecek ve araçlarla bu yurt savunmasına katılması istendi. İstiklâl mahkemeleri kuruldu ve Güney Cephesi'nden iki tümen, merkez ordusundan da bir tümen ve iki alayla savunma hattı güçlendirildi. Eksiklerini gidermek isteyen Yunan kuvvetlerinin 25 günlük duraksaması, Türk ordusu için gerekli süreyi sağladı. 14 Ağustos günü Yunan birlikleri Sakarya yönünde harekete geçtiler. Ancak, Türk ordusunun savaş düzeni ve düşünceleri konusunda tam olarak bilgi edinememişlerdi. Mihalıçcık-Sarıköy-Sivrihisar hattındaki örtme (oyalama) birliklerini esas savunma hattı sandılar. Bu hatta geldiklerinde durumu anladılarsa da, yeni bir düzen kurmak onları geciktirdi. 23 Ağustos günü iki ordu Sakarya boylarında karşılaştı. Türk ordusu 164 top, 55.000 tüfek, 241 ağır makineliden oluşan bir silâh gücüne sahipti. Yunan ordusunun gücü top ve tüfek bakımından iki kata erişiyordu ve ayrıca 6.000 hafif makinelisi vardı. Süvari kuvvetleri bakımından ise, Türk ordusu üstündü. Yunan ordusu, sol kanadı çembere alarak, güneyden Ankara'ya ulaşmak istiyordu. 24-25 Ağustos günleri yoğun çarpışmalarla geçti. Kimi mevziler birkaç kez el değiştirdi. 31 Ağustos günü sona ererken, plânladığı başarıyı elde edemeyen Yunan ordusunun saldırıları yavaşladı. 7 Eylül günü de, sol kanattaki Yunan birlikleri çekilmeye başladı. 10 Eylül'de Türk ordusu Beylikköprü yönünde karşı saldırıya geçti. Duatepe ele geçirildikten sonra, merkez ve sol kanattan da karşı saldırıya kalkıldı. 12-13 Eylül gecesi Sakarya'nın doğusu Yunan kuvvetlerinden temizlenmişti. Ancak, önemli eksiklikleri olan Türk ordusu, Yunan kuvvetlerini Eskişehir'den öteye izleyemedi. Sakarya Savaşı sonunda Yunan ordusunun insan kaybı 15.000 ölü ve 25.000 yaralıydı. Başarılı bir yaygın savunma savaşı gerçekleştiren Türk ordusunun ise 3.282 şehit ve 13.618 yaralısı vardı. Sakarya Savaşı, Kurtuluş Savaşı'nda bir dönüm noktası oldu.