Osmanlıca terimi olarak Şeyhülislam: Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhülislamın protokoldeki sırası veziri azamla aynıydı. Hem ilmi kişiliği, hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygı gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası gerekiyordu. Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimat'tan sonra şeyhülislamların yönetimdeki önemi azalmaya başladı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası gerekiyordu. Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimat'tan sonra şeyhülislamların yönetimdeki önemi azalmaya başladı.
Tarih terimi olarak Şeyhülislam: Osmanlı İmparatorluğu'nda hükümette sadrazamdan sonra yer alan, fetva verme yetkisi taşıyan fıkıh uzmanı ve ilmiye sınıfının başı.
Sosyal Bilgiler terimi olarak Şeyhülislam: Osmanlı İmparatorluğu'nda kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan üye. Devlet işlerinin İslam dininin esaslarına göre yürütülmesini sağlar ve yürütülecek işler için fetva verirdi. Divan'a Kanuni devrinde katılmış ve Sadrazamla eşit tutulmuştur.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük terimi olarak Şeyhülislam: Osmanlı Devleti zamanında kabinede Sadrazamdan sonra yer alan ve din işlerine bakmakla beraber dünya işlerine de din bakımından karısan üye (Devlet işlerinin dine uygun olup olmadığı hakkında fetva verirdi).
Benzer İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri:
- Kavuk Pamuktan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığı.
- İstiklal Mahkemesi Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çabuk ve etkili bir biçimde işlemesini s
- Şeriye İslam hukukuyla ilgili.
- Muktedir Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli.
- Musibet Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey. Uğursuz.
- Feshetmek Kaldırmak, bozmak, dağıtmak.
- Örf Gelenek, Örfi hukuk, geleneklere dayalı olarak konan kurallar.
- Payidar Kalıcı, sonsuza kadar yaşayacak olan.
- Anzak Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulan, Avustralya veya Yeni Zelanda b
- Totaliter Demokratik halk ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, bütün yetkil