-
Azab (Azeb):
Osmanlılar'da ordunun çekirdeğini oluşturan hafif piyade askeri. Bu terim 1
-
Azab Askerleri:
Osmanlılarda ordunun çekirdeğini oluşturan hafif piyade askeri. Azab kelime
-
Azap:
Osmanlı ordusunda, kalelerde ve donanmada görev yapan hafif piyade askeridi
-
Azat Etmek:
Kölenin hürriyetini vermek, serbest bırakmak. Derebeyliklerde bir insanı to
-
Azeri:
Azerbaycanlı Türk.
-
Azınlık (Ekalliyet):
İçinde yaşadıkları toplumda nüfusun büyük bir bölümünü oluşturan gruptan( d
-
Azil:
Görevden alma.
-
Bâb:
Kapı.
-
Bab-ı Ali:
Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da Osmanlı devlet dairelerinin (Sadra
-
Bab-ı Hümayun:
Topkapı Sarayı'nın ana giriş kapısıdır.
-
Bab-Us-Saade Ağası:
Enderun âmirlerinden birine verilen unvan.
-
Babai:
Babaîlik tarikatından olan kimse.
-
Babek:
IX. yüzyıl'da Arap-İslam Devleti'nin Abbasiler Devri'nde devlete karşı aya
-
Babıâli:
1- XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı hükümetine ve bürokrasisine verilen is
-
Baç:
1-Gümrük ve alış-veriş vergisidir. Osmanlı Devleti'nde gümrükten geçirilen
Sponsorlu Bağlantılar
-
Bağ-Bahçe Resmi:
Osmanlı Devleti'nde bağ ve bahçelerden alınan vergidir. Zımniler, üzümden
-
Bağa Bahriye:
Bir unvan. Küçük rütbe.
-
Bağdat Demiryolu:
İstanbul'u Bağdat'a bağlayan demiryolu hattıdır. Batılı empe
-
Bağdat Paktı (Cento):
NATO'nun Ortadoğu'daki uzantısı olarak 1955 yılında İngiltere'nin öncülüğün
-
Bağıt:
Yapılmak istenilen bir işi birkaç kişinin karşılıklı olarak kararlaştırıp ü
-
Bağlaşma Devletleri (İttifak Devletleri ):
Sanayi Devrimi'ni gerçekleştirdikleri halde ulusal birliklerini geç tamamla
-
Bağnaz:
Bir düşünce ya da bir inanışa körü körüne (dü-şünmeden, yargılamadan. mantı
-
Baha:
Değer, kıymet, paha.
-
Baharat Yolu:
Ümit Burnu'nun bulunmasına kadar yoğun olarak kullanılan geleneksel kervan
-
Bahriye:
Bir devletin deniz güçlerinin ve kuruluşlarının bütünü.
-
Bahriye Azabları:
Deniz Kuvvetleri. Bir devletin deniz kuvvetlerinin ve teşkilâtının tümü. Sa
-
Bakır Çağı:
Tunç Çağı'ndan önce, Cilalı Taş Devri'nden sonra taş ve toprağın yanı sıra
-
Bâlâ Rütbesi:
Osmanlı Devleti'nde 1845 yılında ihdas edilen bir mülkî rütbe. (Bâlâ, yükse
-
Balasagun:
Orta Asya'da, Aral Gölü'nün doğusunda yer alan ve Türgiş, Karahanlı, Karahı
-
Balbal:
Türklerde ölen kahramanların mezarlarının baş tarafına dikilen mezar taşı.
Sponsorlu Bağlantılar
DİĞER SAYFALAR :
Tarih Terimleri Sözlüğünde 1623 Terim Kayıtlı