Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi terimi olarak Telkin: 1. Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama. Ölmek üzere olan kişinin yanında Allah'ın varlığını ve birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini hatırlatmak amacıyla yüksek sesle "kelime-i tevhit" okuma.
2. Cenaze kabre konulup bütün işlemler tamamlandıktan ve cenaze merasimine katılanların mezarın başından ayrıldıktan sonra, din görevlisi veya bilen bir kişi tarafından imanın esaslarının hatırlatılmasından ibaret olan faaliyettir.
2. Cenaze kabre konulup bütün işlemler tamamlandıktan ve cenaze merasimine katılanların mezarın başından ayrıldıktan sonra, din görevlisi veya bilen bir kişi tarafından imanın esaslarının hatırlatılmasından ibaret olan faaliyettir.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük terimi olarak Telkin: Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama.
Beden Eğitimi ve Spor terimi olarak Telkin: Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi.
Tasavvufi-Tasavvuf terimi olarak Telkin: Arapça, birine bir söz anlatmak, öğretmek, dikte etmek anlamlarında kullanılan bir kelime. Tarikata yeni giren kişiye şeyhin zikir öğretmesi. Cenaze defnedildikten sonra, hocanın, kabir suali ile alakalı olarak yaptığı konuşma veya seslenişe, telkîn denir. Özellikle Mevlevîlikte, şeyh, müride telkinde bulunduğu için, o müride, ölünce telkîn verilmez.
Kur'an-ı Kerim terimi olarak Telkin: Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama
Benzer Kur'an-ı Kerim Terimleri:
- İlâh 1. Hak olsun, batıl olsun tapınılan her türlü varlık, tanrı, mabut.
- İhtiva Etmek İçine almak, içinde bulundurmak, içermek, kapsamak.
- Kasr Harfleri uzatmadan kısa okumak.
- Tesadüf Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değ
- Ezeli Başlangıcı olmayan, öncesinde yokluk olmayan. Hiç evveli olmayan varlı
- Mukaddime Ön söz, başlangıç.
- Buhran Ruhi sıkıntı, bir işin, bir olayın geldiği karışık safha, içinden çıkı
- Kıyamet Dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman,
- Nazil Olmak inen, inmiş.
- Hikmet 1. Bilgelik, felsefe. 2. Allah'ı (c.c.) gereği gibi bilme bilgisi.