Osmanlıca terimi olarak Tuğra: 1- Padişahın adının yazılı bulunduğu ve karmaşık yazı tekniği ile yazılmış olan sembol.
2- Osmanlı Padişahlarının imza yerine kullandıkları özel bir biçimi olan işaret.
2- Osmanlı Padişahlarının imza yerine kullandıkları özel bir biçimi olan işaret.
Tarih terimi olarak Tuğra: Osmanlı padişahının imza yerine kullandığı, özel şekli olan, sanat eseri halinde yapılmış ve sembolleşmiş işareti.
Sosyal Bilgiler terimi olarak Tuğra: Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret.
Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) terimi olarak Tuğra: Osmanlı devrinde, tahtta bulunan padişahın adına çekilen "tuğra", padişahla birlikte babasının adını ve daima muzaffer olmasını dileyen bir duayı ihtiva eden özel bir şekildir. Tuğra bilhassa XVI. asırda tezhipli olarak hazırlanırdı. Tuğrayla padişahlar dışında, tarikat pirlerinin isimleri yahut bir ayet veya hadis yazıldığı da görülmektedir.
Tuğra dört bölümden ibarettir:
Sere: Tuğranın alt tarafında bulunan ve asıl metnin yazılı olduğu kısmın adı. Kürsü de denir. Bu kısımda padişahın ve babasının adları yazılıdır. Sere, Osmanlı Padişahı 2. Mehmed'in tuğralarında belirlenmeye başlamış, önceleri dörtgene benzerken, II. Selim zamanında üstü daralarak üçgene benzemiş, daha sonra kaidesi yuvarlaklaşmış, II. Mahmud tuğraları ile son şeklini almıştır.
Beyze : Tuğranın sol tarafındaki yuvarlak kısma verilen, addır. Yumurtaya benzediği için bu ad verilmiştir. Tuğranın bu kısmı, tuğradaki baba adına işaret eden «bin» sözünün yazılış biçimidir. Bazen dal (^) harfi, bazen da yalnızca tuğrayı tamamlayan işaretler bu şekli alır. «Muzaffer» kelimesi tuğraya girdikten sonra bu kelimenin n (j) harfi sola doğru beyzeleri keserek uzamıştır, iç beyzenin ortasında «daima» kelimesi yazılıdır.
Tuğ : Tuğranın üst tarafındaki elif harfi şeklindeki çizgilerin adıdır. Bunlar bazen elif (ا), bazen lam (ل), yahut ısı (J) harfinin çizgisi olurlar,
Elif'(ا) veya elif-lâm (ل) da denir, Bazı tuğralarda tuğların bir kısmı hiçbir harfin uzantısı değil, yalnızca şekli tamamlayan işaretlerdir. Tuğların yanlarında flama şeklindeki kavislere zülüfveya. zülfe''deniş.
Kol : Hançere de denilir. Beyzelerin devamı olan ve Muzaffer kelimesinin üzerinden geçerek paralel şekilde sağa uzanan kısımlardır.
Tuğra dört bölümden ibarettir:
Sere: Tuğranın alt tarafında bulunan ve asıl metnin yazılı olduğu kısmın adı. Kürsü de denir. Bu kısımda padişahın ve babasının adları yazılıdır. Sere, Osmanlı Padişahı 2. Mehmed'in tuğralarında belirlenmeye başlamış, önceleri dörtgene benzerken, II. Selim zamanında üstü daralarak üçgene benzemiş, daha sonra kaidesi yuvarlaklaşmış, II. Mahmud tuğraları ile son şeklini almıştır.
Beyze : Tuğranın sol tarafındaki yuvarlak kısma verilen, addır. Yumurtaya benzediği için bu ad verilmiştir. Tuğranın bu kısmı, tuğradaki baba adına işaret eden «bin» sözünün yazılış biçimidir. Bazen dal (^) harfi, bazen da yalnızca tuğrayı tamamlayan işaretler bu şekli alır. «Muzaffer» kelimesi tuğraya girdikten sonra bu kelimenin n (j) harfi sola doğru beyzeleri keserek uzamıştır, iç beyzenin ortasında «daima» kelimesi yazılıdır.
Tuğ : Tuğranın üst tarafındaki elif harfi şeklindeki çizgilerin adıdır. Bunlar bazen elif (ا), bazen lam (ل), yahut ısı (J) harfinin çizgisi olurlar,
Elif'(ا) veya elif-lâm (ل) da denir, Bazı tuğralarda tuğların bir kısmı hiçbir harfin uzantısı değil, yalnızca şekli tamamlayan işaretlerdir. Tuğların yanlarında flama şeklindeki kavislere zülüfveya. zülfe''deniş.
Kol : Hançere de denilir. Beyzelerin devamı olan ve Muzaffer kelimesinin üzerinden geçerek paralel şekilde sağa uzanan kısımlardır.
Sanat terimi olarak Tuğra: Padişahın adının yazılı bulunduğu ve karmaşık yazı tekniği ile yazılmış olan sembol.
Benzer Sanat Terimleri:
- Hacim Sanatları
Üç boyutlu sanat çalışmalarıdır. Sözgelimi heykel, seramik, anıtlar gi
- Güzel
Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı.
- Sosyal Realizm
Toplumsal gerçekçilik.
- Porselen
1. Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamuru.
2.
- Dekalkomani
1930′larda Oscar Dominguez' in (1906-58) gerçeküstücülük akımını
- İlkel Sanat
İlkellerin, güzel duyusal amaçtan çok dinsel ve toplumsal amaca yöneli
- Perspektif
1- Varlıkları, resmin iki boyutlu ortamında, üç boyut hissi (derinlik)
- Neft Yağı
Sakız ağacı cinsi bir ağaçtan ya da çam ağaçlarından çıkarılan reçinel
- Alegori
1. Bir kavram ya da düşüncenin figüratif semboller hâline getirilmesi.
- Betimlemek
Ayrıntılarıyla gösterme işi.