Türkçe-Dil Bilgisi terimi olarak Vurgu: Sözcük içinde bir hecenin, cümle içinde bir sözcük ya da sözcük grubunun diğerlerine göre daha baskılı, kuvvetli söylenmesine vurgu denir. Vurgunun kelime vurgusu, cümle vurgusu, anlam vurgusu ve ünlem vurgusu gibi türleri vardır.
Edebiyat terimi olarak Vurgu: 1- Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan.
2- Sözcüklerde, cümlelerde, dizelerde yan yana gelen sözcüklerin kimi hecelerin ötekilerine oranla daha dik ve baskılı söylenişi.
2- Sözcüklerde, cümlelerde, dizelerde yan yana gelen sözcüklerin kimi hecelerin ötekilerine oranla daha dik ve baskılı söylenişi.
Tiyatro terimi olarak Vurgu: 1- Oyun düzeninde tasarımın bir öğesi. Bir uygulamada çeşitli yöntemlerle kişiler, yığınlar, eşyalar ve simgeler vurgulanır. Yönetmenin önemli işlerinden biri, seyircinin en çok gözüne çarpması gereken şeyi seçmesidir. Vurgu, gövde görünüşleri, değişik alanlar, ilişkiler, karşıtlıklar, yükseltiler ve benzeri şeylerle sağlanır.
2- Sahne konuşmasında bir tümceyi, belli bir durum içindeki anlamını doğru vererek söylemek için uygun sözcükleri yoğunlaştımakta kullanılan ses vurgusu.
2- Sahne konuşmasında bir tümceyi, belli bir durum içindeki anlamını doğru vererek söylemek için uygun sözcükleri yoğunlaştımakta kullanılan ses vurgusu.
Diksiyon ve Hitabet terimi olarak Vurgu: Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan.
Sanat terimi olarak Vurgu: İzleyicilerin dikkatini çekmede etkin olan sanatsal faaliyetler içinde bir alan. Bu alanlar genellikle zıt-kontrast ölçüler, şekiller, renkler ya da diğer farklı yapılar.
Müzik-Dans terimi olarak Vurgu: Müzikte vurgu Accent yani > işareti ile belirtilir. Üzerine konduğu notanın ya da akorun diğerlerine göre daha vurgulu çalınmasını gerektirir.
Benzer Müzik-Dans Terimleri:
- Kürdi Türk müziğinde kullanılan basit bir makam ve aynı zamanda beş komalık
- Rapsodi 1- Halk ezgileri gibi yalın ezgiler üzerine kurulmuş özgür deyişte çal
- Passacaglia (İt.) İspanyolca "sokak şarkısı" anlamına gelen "passagallo" sözcüğünden 17.
- Usul Türk müziğinde çeşitli zamanların belli bir şekilde sıralanmasıyla mey
- Kanon Her yeni giren sesin önceki ezgiyi taklit etmesiyle oluşan bir çoksesl
- Cadenza (İt.) (Fr: Cadence. Alm: Kadenz) Latince düşmek anlamına gelen cadere sözcüğ
- Ses Rengi Tını. İnsan sesinin ya da çalgıların kendilerine has özelliği. Tone-co
- Lütiye Keman ve diğer telli çalgıların yapımcısı. Luthier (Fr.).
- Bemol Notanın yarım ses kalınlaşacağını, notayı yarım ses kalınlaştıran (pes
- Rönesans Fransızca "yeniden doğuş" anlamına gelir. 1400'lerden 1600'lerin ortas