Ahmet Haşim Kimdir?
(1884 Bağdat-1933 İstanbul) şair. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey'in oğludur. 12 yaşlarında annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte İstanbul'a geldi. Bir yıl kadar Nümune-i Terakki Mektebi'nde okudu; sonra Mekteb-i Sultani'ye (Galatasaray) geçti (1896). Ortaöğrenimini bu okulda tamamladı (1906). 1920'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik öğretmenliğine atandı. Akşam gazetesinde fıkra yazarlığı yaptı. Hamit ve Fikret etkisinde görünen gençlik şiirleri Mecmua-i Edebiye (ilk şiiri "Hayal-i Aşkım" 1900), Âşiyan, Musavver Muhit (1909) dergilerinde yayımlandı. Kişiliğini bulduğu yıllarda Fecr-i Ati topluluğuna katılarak, öteki şair ve yazarlarla birlikte Servet-i Fünun'da (1909-1912), Resimli Kitap, Rebap (1912) dergilerinde yazdı. Daha sonra Dergâh'ta toplanan sanatçılar arasına katıldı (1912-1922). Bu derginin ilk sayısında "Bir Günün Sonunda Arzu" şiiriyle göründü. Aynı yıl yayımladığı "Göl Saatleri" (1921) adlı kitabını Abdülhak Şinasi, Nurullah Ataç, Yarın ve Dergâh dergilerinde övgüyle karşıladılar. "Göl Saatleri"nde topladığı şiirlerde dilini oldukça sadeleştirmiş, kullandığı aruz ölçüsü için de yeni teknik olanaklar aramaya başlamıştı. Asıl gücünü ortaya koyan şiirleri bu yılların ürünüdür. Dize kurmadaki ustalığı, aruz ölçüleriyle sınırlanmayan ses değişimleri, sözcüklerin seçimindeki yerli yerindelik, iç uyumlar yaratmadaki başarıları, değişik buluşları, doğaya bakışı, kendisinden sonra gelen kuşakları etkileyen özellikler arasında sayılabilir. Şiirinde sağladığı bu yenilikler, Haşim'in 20. yüzyıl şiirimizin ilk önemli aşamalarından biri olarak kabul edilmesine yol açtı. "Piyale" kitabının önsözünde şiirin iç yapı özellikleri konusunda görüşlerini belirtirken şöyle bir açıklama vardır: "Şiirin dili, anlaşılmaktan çok, duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden çok musikiye yakın, aracı bir dildir". Değişik özlerin, değişik biçim güzellikleriyle kaynaştığı, insanî değerleri özümleme çabasında büyük aşamalara ulaşan savaş sonrası şiir anlayışları karşısında Haşim de çağdışı kalan eski bir teknik ustası durumuna düşmüştür. Yapıtları: (şiirler) "Göl Saatleri" (1921), "Piyale" (1926); (fıkralar) "Gurabâhâne-i Laklakan" (1928), "Bize Göre" (1923); (gezi anıları) "Frankfurt Seyahatnamesi" (1923).