Amerika Birleşik Devletleri
Kuzey Amerika kıtasının orta kısmını, Atlas Okyanusu'ndan Pasifik'e, Kanada sınırından Meksika Körfezi'ne kadar kaplayan geniş ülke. Nüfusunun %80'den fazlası beyazlardan, %12'si siyahlardan oluşur. İspanyol asıllıların oranı % 6,4, Asya ve Büyük Okyanus adalarından gelmiş olanların oranı %1,5, Yerlilerin ve Eskimoların oranı ise %0,6 dolayındadır. Geniş toprakları, kalabalık, fakat yoğun olmayan nüfusu, çok güçlü sınai ve tarımsal üretimi ve tekniğiyle dünyanın en büyük devletidir. Bununla birlikte, ABD yeni, oldukça genç bir devlettir. Kıtanın doğusunda, Atlas Okyanusu'na komşu kesimlerde yer alan İngiliz kolonilerinden 13'ü federal bir anayasayla 1787'de bağımsız bir devlet olarak örgütlendiler. 13 federal "state"den oluşan yeni devletin alanı 2,3. milyon km2, nüfusu da 3,5 milyon kadardı. Yeni devlet bu tarihten beri, bir yandan kıtada Fransa, İspanya ve Meksika'ya ait bazı toprakları ya savaşlarla ya da satın alarak büyüdü, öte yandan da, özellikle demiryollarının keşfinden sonra, batıya doğru yayılarak Pasifik kıyılarına ulaştı. 1848'de Kaliforniya'da altının bulunması, bu kıyılarda nüfusun artmasını hızlandırdı. 1861'de Birleşik Devletler tarihinin en önemli olayı olan İç Savaş (Ayrılık Savaşı) başladı. Bu savaş, köleliğin kaldırılmasını isteyen kuzey eyaletleriyle (o tarihte kuzeyde 23 eyalette 22 milyon insan yaşıyordu), bunu istemeyen güney eyaletleri (11 eyalet, 3,5 milyonu zenci olmak üzere 9 milyon nüfus) arasında çıktı. 1865'e kadar süren ve 600.000'den fazla insanın ölümüne neden olan bu kanlı savaş kuzeylilerin zaferiyle son buldu. 1867'de ABD, yaklaşık 1.5 milyon km2 alanı olan Alaska'yı Rusya'dan satın aldı. 1898'de Hawaii, 1899'da da Samoa Adaları'nın bir bölümü Amerika Birleşik Devletleri'nin malı oldu. I. ve II. dünya savaşlarına katılması sonunda, Pasifik'te ve Antiller'de bazı adalar Birleşik Devletler'e bağlandı (başlıcaları Marian, Karolin, Marshall, Wake, Guam, Midway, Puerto Rico, Virginia). Uzak Doğu'da, İspanya'dan Birleşik Devletler'e geçmiş olan Filipinler ise, 1946'da bağımsızlık kazandı. Böylece arazi bakımından genişleyen Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı'nın sonuna değin geçen 150 yıldan az bir süre içinde iki büyük işi başarıyla gerçekleştirmiş oldu: a) Başta Büyük Britanya olmak üzere, Batı Avrupa'da 19. yüzyıl içinde kurulup gelişen büyük sanayi devriminin yarattığı yeni teknolojilerden yararlanarak, bu yeni kıtanın gerçekten çok yüksek olan ekonomik potansiyelini ustaca değerlendirdi; b) Buraya çeşitli ülkelerden göç eden ve etnik, din ve ırk bakımlarından farklı insanları "Amerikalılık" potasında yoğurdu. Bugün Birleşik Devletler'i oluşturan 50 eyalet şunlardır: Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California, Colorado, Connecticut, Delaware, Florida, Georgia, Hawaii, İdaho, İllinois, İndiana, İowa, Kansas, Kentucky, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, New York, North Carolina, North Dakota, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania, Rhode Island, South Carolina, South Dakota, Tennessee, Texas, Utah, Vermont, Virginia, Washington, West Virginia, Wisconsin, Wyoming. Kuzey Amerika'nın büyük kısmını kaplayan Birleşik Devletler'in yer şekilleri bakımından ana özelliği "sadelik"tir: Ortada düzlükler, bu düzlükleri doğu ve batıdan kenarlayan dağlar ve yüksek platolar. Bu duruma göre yer şekilleriyle üç büyük doğal bölgeden oluşur: a) Doğuda Appalaşlar, kuzeyden güneye 1.500 km. uzunluk ve 200-300 km genişliktedir. Oluşumlarıyla yaşlı ve bu nedenle fazla yüksek değildirler (en çok 2000 m.). Batıdan doğuya Cumberland Platosu, derin Appalaş Vadisi, Mavi Dağlar, Appalaş, Piemont ovaları ve en doğuda derin, fakat dar körfezlerle parçalanmış kıyı ovaları, bu bölgenin başlıca bölümlerini meydana getirir. Hudson, Delaware ve Chesapeake, başlıca ırmaklarıdır. Bölgede özellikle demir cevheri ve taşkömürü yataklarıyla dikkati çeker. b) Appalaşlar'dan Kayalık Dağlar'a, Büyük Göller'den Meksika Körfezi'ne kadar yayılan düzlükler yaklaşık olarak 3 milyon km2 yer kaplar. "Düzlük" genel bir nitelik olmakla beraber, bu derece geniş bir alanın farklı bölümlerden oluşacağı doğaldır: Kuzeyde, Kanada sınırında doğudan batıya 1.500 km. boyunca uzanan Büyük Göller, kökenleri dördüncü zaman buzullarına dayanan çanaklarda meydana gelmişlerdir. Birbirine boğaz ve kanallarla bağlı olarak doğudan batıya uzanan Superior, Michigan, Huron, Erie ve Ontario 250.000 km2'lik bir "iç su" örtüsü oluşturur (yalnız Superior 82.700 km2). Yılda birkaç ay buz tutmasına karşın, üzerinde çok yoğun bir ticarî ulaşım abd.jpeg" class="right aral" /> vardır. Ana ırmak Mississippi ve onun başlıca iki kolu olan Missouri ile Ohio'dur. Düzlüklerin orta kesiminde yükseklikler 250-350 m.'yi geçmez. Fakat batıya doğru yer yer dağlık kitlelerle (Ozarks Dağları, 830 m., Ouachita Dağları 854 m.) ve yüksekliği 1.000-2.000 m. arasında değişen düzlüklere geçilir. c) Batıdaki sıradağlarla bunlar arasında kalan plato ve yüksek havzalar, Birleşik Devletler'in üçte biri kadar yer kaplar. Bu geniş ve yüksek bölge şu bölümlerden meydana gelir: Doğuda "Kayalık Dağlar", ortada kuzeyden güneye Columbia Platosu, Büyük Havza ve Colorado Platosu. Bu platolar çok derin vadilerle parçalanmıştır. Bunlardan Colorado Irmağı vadisindeki "Büyük Kanyon" 1.800 metreyi bulan derinliğiyle ünlüdür. Bu yüksek platoların batısında da Sierra Nevada ve Cascades dağları, Büyük Kaliforniya Vadisi, en batıda da "Kıyı Dağları" yer alır. Batıdaki dağların denize bakan yüzleri ve Pasifik kıyılarının orta ve kuzey kesimleri ılık kışları, bol ve düzenli yağışlarıyla Batı Avrupa kıyılarındaki iklim koşullarını taşır. Pasifik'in güney kıyılarında (Kaliforniya) ise, sıcak ve kurak yazları, ılık ve çok yağışlı kışlarıyla tipik Akdeniz iklimi yayılır. Bu iklim koşulları doğal olarak bitkisel örtüye de yansımıştır (kuzeyde ormanlar, ünlü dev sekoya ağaçları, güneyde maki örtüsü, zeytin ve turunçgiller). Dağların içe bakan yüzleri ve özellikle kapalı havzalar kurak ve oldukça karasal bir iklim altındadır; yer yer step ya da çölümsü formasyonlarla kaplıdır. Ortadaki düzlüklerde yazlar genellikle yağışlıdır ve kuzeye, Kanada sınırına yaklaştıkça kuvvetlenen karasal bir iklime sahiptir. Egemen bitkisel örtü, yağış miktarı ve rejimine bağlı olarak step, preri ya da ormandır. Doğu kıyıların kuzey kesiminde, Pasifik kıyılarının tersine olarak, kışlar çok sert ve yağışlı, özellikle karlıdır. Fakat bu iklim güneye doğru değişerek ülkenin güneydoğusunda (Florida) astropikal bir nitelik kazanır. 20. yüzyılın başlarına kadar, ABD, daha çok denizaşırı göçlerle kalabalıklaşmıştır (1790'da 3.9, 1850'de 23, 1900'de 76 milyon). Yüzyılın başlarından, özellikle de I. Dünya Savaşı sonundan beri göçlerle gelen nüfus azalmış, doğal nüfus artışı daha etkili olmaya başlamıştır. Beşerî coğrafyanın en ilginç yanı, nüfusun yapısıdır: ABD gerek ırk ve gerekse etnik kökenleriyle çok karışık insanlardan oluşan bir toplumdur. ABD ekonomisinin başlıca özelliği şudur: Tarım sektörü bugün de ekonomide çok önemli bir rol oynarsa da sanayi, özellikle 50 yıldan beri büyük bir gelişme göstermiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak kentsel nüfus oranı hızla büyümüştür. Örneğin 1940'ta % 56.5 olan kentsel nüfus, 1960'ta % 69,9'a, 1985'te % 75'e yükselmiş, böylece kırsal nüfus aynı tarihlerde % 43,5'ten % 30,1'e ve daha sonra % 25'e kadar inmiştir. Aşağıdaki kentlerin her birinin nüfusu, yakın çevreleriyle birlikte 1-10 milyon arasında değişmektedir: Anaheim, Atlanta, Baltimore, Boston, Buffalo, Chicago, Cincinnati, Cleveland, Dallas, Denver, Detroit, Houston, Indianapolis, Kansas City, Los Angeles, Miami, Milwaukee, Minneapolis, Saint Paul, Newark, New Orleans, New York, Peterson Clifton, Philadelphia, Pittsburgh, Saint Louis, San Bernandio, San Diego, San Francisco, San José, Seattle, Washington. ABD dünyanın en önemli tarım, madencilik, sanayi ve ticaret ülkesidir. Aşağıdaki bazı istatistik verileri, ülkede tarımın ne denli önem taşıdığını göstermeye yeter. Yararlanılan toprakların milyon hektar olarak alanı: Ekilebilir arazi 191, sürekli çayırlar 244, mera hâline konulmuş eski ormanlar 80, orman 212, parklar, doğal rezervler 33; kentler, havaalanları ve yolların kapladığı alan 26. Beş milyar traktörün kullanıldığı Birleşik Devletler'in başlıca tarımsal üretimleri şöyledir: Mısır (100-160 milyon ton), pamuk (2.3 milyon ton), buğday (40-60 milyon ton), soya (30-35 milyon ton), turunçgiller (10-15 milyon ton), şekerpancarı (23-27 milyon ton), elma 2.9, şeftali 1.4, çeşitli sebzeler 21, patates 16 milyon, tütün 970 bin ton. Sanayiye gelince: Birçok maden ve her tür imalat sanayii üretiminde dünyada çok kez birinci ya da ikinci sırayı alır. Bazı örnekler: Taşkömürü 540, petrol 485 milyon ton, doğal gaz 620 milyar m3, çelik 127, demir 80 milyon ton, bakır 1.5 milyon ton, alüminyum 3.5 milyon ton; ayrıca kurşun, çinko, molibden, uranyum, kükürt, fosfat, potas, tuz. Besin maddeleri, odun, kâğıt, dokuma sanayileri (1.8 milyon ton pamuk, 330 bin ton yün, 1.6 milyon ton sentetik iplik), yılda 10 milyon otomobil, 200 milyon oto lastiği (2.2 milyon ton sentetik kauçuk tüketimi), çimento (67 milyon ton). Bütün bu üretimler 1978, 1979 yıllarına aittir. 1983'te 2.367.634 milyon kws olan elektrik üretiminin dörtte üçü termik, geri kalan bölümü ise hidrolik ve nükleer santrallerden sağlanmıştır. ABD hava, deniz, kara ve demiryollarının uzunluğu ve bütün bu yollar üzerinde yapılan trafik, taşınan yük ve yolcu bakımlarından da dünyada rakipsiz olarak birinci gelir. Bütün bunlardan başka, ülke içinde petrol taşıması için 300.000 km. petrol borusuyla 5 milyon km. gaz borusu döşenmiştir. Yukarda verilen örnekler, ABD'nin ekonomik gücü hakkında bir fikir vermektedir. Örneğin Birleşik Devletler'in dış ticareti 341.2 milyar doları dışalım ve 217.8 milyar doları da dışsatım olmak üzere 396.1 milyar dolardı ki, bu sayıyla dünyada rakipsiz olarak başta gelmektedir. ABD yalnızca ekonomik alanda değil, politik alanda da dünya çapında belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu alanda etkin duruma gelmesi, ekonomik gelişmesine paralel olarak I. Dünya Savaşı dönemine rastlar. ABD'nin kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na dek sürdürdüğü izolasyonizm (Avrupa ile ilgili sorunlara karışmama) ve tarafsızlık politikası, savaşa girilmesiyle son buldu. Savaş sonrasında yeniden kendi içine kapanan ABD yalnızca Güney Amerika'daki olaylarla ilgilendi. Ekonomiyi altüst eden 1929 ekonomik bunalımından sonra başkanlığa seçilen F. D. Roosevelt uygulamaya koyduğu New Deal politikasıyla durumu düzeltti. II. Dünya Savaşı'na dek görünürde bir izolasyonizm uygulayan ABD, Japonların Pearl Harbour saldırısı sonucunda savaşa girdi ve savaştan sonra dünya politikasında belirleyici bir rol oynamaya başladı. Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kurulmasına öncülük etti. Savaş sonrasında Sovyetler Birliği ile arası açılınca "soğuk savaş"ı başlattı. 1961'e kadar süren "soğuk savaş" döneminde, kurulmasını sağladığı çeşitli paktlarla sosyalist ülkelerin çevresinde bir bağlaşıklar kuşağı oluşturdu. 1961'de başkan seçilen J. F. Kennedy ve onun 1963'te öldürülmesinden sonra başkan olan L. B. Johnson zamanında, Küba krizine ve Vietnam Savaşı'nın sürmesine karşın, uluslararası ilişkilerde belli bir yumuşama oldu ve "soğuk savaş" terk edildi. 1968'de başkanlığa seçilen R. Nixon zamanında ABD ordusu Vietnam'dan çekildi. Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişki kuruldu ve geliştirildi. "Watergate Olayı" olarak adlandırılan skandal nedeniyle 1974'te başkanlıktan ayrılan Nixon'un yerine sırasıyla Gerald Ford ve Jimmy Carter geçti. Oldukça sönük geçen bu dönemin en önemli olayı, Carter'ın başkanlığının son günlerinde meydana gelen Tahran ABD büyükelçiliği baskını oldu. 1981 yılında, sertlik yanlısı Reagan başkan seçildi. İki dönem başkanlığı sürdüren Reagan, yerini Ocak 1989 seçimlerinde George Bush'a bıraktı. Özellikle dış politika alanında birçok yeni girişimde bulunan Bush yönetimi döneminde Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı (17 Ocak 1991) önemli bir dönemeç oldu. 2Kasım 1992'de yapılan seçimler sonucu Demokrat Parti adayı Bill Clinton, ABD başkanlığına getirildi. Bill Clinton, 1996'daki seçimde ikinci kez ABD başkanı seçildi.