Ay Balığı
Ay balığı, ailesinin en iri türüdür. 2-3 metre uzunluğunda ve 2 ton ağırlığında olur. Oval biçimli garip bir vücudu vardır. Arka kısmında yer alan sırt anus yüzgeçleri yüksek ve dardır. İlk bakışta kuyruksuz gibi gözükürse de, dikkat edilirse, hilâl biçiminde çok kısa bir kuyruk yüzgecinin vücudunun bütün arka ucunu kapladığı görülür. Buna rağmen, vücudunun arka kısmı doğranmış bisini uyandırır. Bu balık, sırt ve anus yüzgeçlerini ileri, geri sallayarak ve dalgalandırarak yüzer.
Ay balıkklarının irileri yılın sıcak aylarında bütün tropikal ve mutedil denizlerin yüzeyinde yüzerken ya da dinlenirken görülür. Grimsi-kahverengi derileri çok sert ve 5 santimden kalındır. Bu balığın iç yapısında da gariplikler vardır. Meselâ, iskeleti bıçakla kesilebilecek kadar yumuşaktır.
Görünüşüne bakarak, ay balığının yırtıcı bir yaratık olması beklenebilirdi. Aslında minicik avlarla yetinir. Midesinin bazı tamamıyle balık lâr-valarıyle dolu olduğu görülmüştür. Bundan başka küçük kabuklularla ve belki de yosunlarla beslenir.
Bu balık minik, yüzer yumurtalarla ürer. Türlü biçimlerde dikenlerle kaplı larvalar ergin balıklara hiç benzemezler. Bu türün genellikle eti yenilmezse de, Japonların, karaciğerini pek sevdikleri söylenir.İkinci ay balığı türü «Mola peregrina, veya öbür adiyle «Ranziana truncata» dır. Bu ay balığının vücudu daha uzunca bir ovaldir. Avrupa kıyılarında önceki türden daha az tanınır.
Uzun zaman ay balığıyle karıştırılan üçüncü tür ise «Masturus laneeolatus» bilimsel adını taşır. Bunun vücudu ilk tür gibi dairemsidir, fakat bir uç, ortasında, kuyruğunu uzatır. Bu balığın en ilginç özelliği, boyuna kıyasla en ufak yumurtaları yumurtlamasıdır. 3 metre uzunluğunda bir «Masturus» un yumurtası toplu iğne başının yarısı kadardır. «Masturus» yavrusu ise doğumunda anasından 60 milyon kere daha küçüktür. Aradaki oranın, kanguruda 1/1600, ayıda 1/200, köpekte 1/25, insanoğlunda ise 1/20 olduğu göz önüne getirilirse, bu ölçüsüzlük daha iyi meydana , çıkar.
Bu takımın üyeleri doktor balıklarıyle yakından akrabadır. 7 -10 aileleri vardır. Kafataslarının garip bir özelliğinden dolayı onlara «Plectognathi» yani «birleşik-çeneliler» denilir. Bütün türlerin, ileriye uzatamayan ufak ağızlan vardır. Solungaç yarıkları ufaktır. Genellikle karın yüzgeçleri yoktur, olsa bile, çok ufak ve göğüs yüzgeçlerinin yakanında olurlar. Gördüğümüz gibi, bu balıklar birbirlerine hiç benzemezler: Kimi sert pullarla, kimi dikenli veya sert bir deriyle, kimi kemiksel bir zırhla kaplıdır.