Binbir Gece Masalları
Orta Çağ'da oluşturulmuş Arapça öyküler. Binbir Gece Masalları'nın 264'e yakını, 10. yüzyılda, hikâye anlatıcıları tarafından Yakın Doğu'da Müslüman halk arasında sözlü olarak anlatılmış, hatta bazıları Avrupa'ya kadar ulaşmıştır. Daha sonra, Araplar tarafından zenginleştirilen öyküler, belirli bir çerçeveye oturtulmuş ve 1450 yılında yapıt son biçimini almıştır. Öykülerin oturtulduğu çerçeve kısaca şöyledir: Son derece kıskanç bir erkek olan Sultan Şehriyar, kadınların sadakatsizliğine inanmış, evlendiği her kadını, bir gece birlikte olduktan sonra öldürtmeye karar vermiştir. Şehriyar'ın vezirinin kızı Şehrazat, sultanla evlenmeyi kabul eder ama kız kardeşi Dinarzat'ın da geceyi kendileriyle birlikte geçirmesini şart koşar. Gece yarısı, Dinarzat'ın isteğiyle Şehrazat çok iyi bildiği masallardan birini anlatmaya başlar. Masaldan çok etkilenen Şehriyar, masalın sonunu dinleyebilmek için karısını cellada teslim etmekten vazgeçer. Aynı sahne, bunu izleyen gecelerde de sürüp gider. Şehrazat'ın zekâsına ve bağlılığına hayran kalan Şah, onu öldürtmekten vazgeçer. Masallar bin bir gece boyunca sürer, bu arada Şehrazat üç erkek çocuk doğurur. Masallar, Doğu yaşamının ve Müslüman dünyasının ruhunu, egzotik bir dekor ve duyarlık içinde yansıtırlar. Masal kahramanları ünlü ya da doğaüstü güçlere sahip olan kişilerdir. Binbir Gece Masalları, özellikle de Batı dünyasında, Doğu'nun gizemli, egzotik ruhunun simgesi olarak algılanmıştır. Bu masalların en ünlüleri "Alaeddin'in Sihirli Lambası", "Ali Baba ile Kırk Haramiler", "Gemici Sinbad'ın Yedi Gezisi"dir.