Çözelti Nedir?
İki ya da daha çok maddenin moleküllerinin homojen karışımıdır. Genellikle katı bir maddenin bir sıvı içinde çözünmüş hâli için kullanılır. Ancak iki katı da bir çözelti oluşturabilir. Çözeltiyi oluşturan maddelerin her birine bileşen, bileşenler içinde oranı en çok olana çözücü, ötekilere ise çözünen denir. Bir sıvı içinde çözünmüş olan gazlar çözünen, sıvı ise çözücüdür. Çözücü içindeki çözünen miktarlarını anlatmak için seyreltik ve derişik kavramları kullanılır. Seyreltik çözeltide, çözünen miktarı derişik çözeltidekine göre daha azdır. Bir çözeltinin derişikliği görece bir kavramdır. Örneğin, ağırlıkça % 60 nitrik asit içeren bir çözelti derişik, % 30 nitrik asit içeren ise seyreltik kabul edilir. Oysa ağırlıkça % 30 hidroklorik asit içeren bir çözelti derişiktir. Bir çözücü içine, sabit sıcaklıkta katı bir çözünen sarkıtıldığında, katı molekülleri sıvı içinde hızla dağılmaya başlarlar. Çözünen madde miktarı arttıkça, moleküllerin katı hâlden sıvıya ve yeniden katı hâle geçme hızları artar. Bir süre sonra çözünme ve yeniden kristalleşme hızları eşitlenerek, çözelti kimyasal dengeye ulaşır. Buna doymuş çözelti denir. İdeal gazlar gibi, çözeltiler için de ideal çözelti kavramı kullanılır. Böyle bir çözelti, bileşenlerinin hacmi ve iç enerjisi değişmeden meydana gelir. Raoult Yasası'na uyan ideal çözeltiye çözücü ilâvesi, ilâve edilen mol sayısıyla orantılı olarak donma noktasının düşmesine, kaynama noktasının yükselmesine ve geçişme basıncının artmasına yol açar.