Estonya Ülkesi
(Estonca Eesti, Rusça Estonskaya). Kuzey Avrupa'da, Baltık Denizi kıyısında ve Finlandiya Körfezi'nin güneyinde devlet. Fizikî ve Beşerî Coğrafya: Dördüncü Zaman buzullarının şekillendirdiği ovalık bir ülke (tepeler [Munamagi'de 317 m] göller ve bataklıklar, ırmaklar) olan Estonya, doğuda büyük Peipu Gölü ve Pskov Gölü'yle Rusya'dan ayrılır; ülkenin güneyi veya Livonya, Letonya'ya komşudur. Kayalık veya kumullarla çevrili olan 600 km. uzunluğundaki kıyı şeridi, büyük Saaremaa ve Hiiumaa adalarını kapsar. Fin-Ugur grubundan bir dil konuşan yerli halk, Lutherci Hristiyandır. Ama ülkeye başta Beyaz Rusya'dan olmak üzere çok sayıda Rus göçmen yerleşmiştir. Ekonomi kısmen tarıma (tahıl, keten, patates, sığır ve domuz besiciliği), ormancılığa (ülke topraklarının % 38'i) ve çok etkin olan balıkçılığa dayanır. Yeraltı zenginlikleri, turbadan ve bir doğalgaz boru hattıyla Sen-Petersburg'a bağlı olan kuzeydoğudaki Kokhtha-Jarve bitümlü şist yataklarından oluşmaktadır. Hidroelektrik enerji Tallin, Tartu ve Narva'da birçok sanayinin (makine, kimya, tekstil, kâğıt, gübre, konserve, gıda) kurulmasını kolaylaştırmıştır. Tarih: Fin kökenli Estonyalıların yaşadığı Estonya'nın adı, Hristiyanlığı kabulünden (XII. yy sonu-XIII. yy başı) sonra duyuldu. Ülke 1346'da Tötonlar tarafından fethedildi. 1561'deyse Polonya ve İsveç arasında paylaşıldı. XVII. yy'da tamamı İsveç egemenliğine girdi ve Lutherciliği benimsedi. Nystad Barışı'yla (1721) Rusya'ya bırakılan ülke, özellikle XIX. yy'ın ikinci yarısında yoğun bir Ruslaştırma kampanyasına tâbi tutuldu. Alman ve İsveç kökenli olan ülke aristokrasisi (Baltık baronları) çarlara hizmet etti. Estonya 1917'de özerkliğini ilân etti ve Tartu Antlaşması'yla (1920), Sovyetler ülkenin bağımsızlığını tanıdı; ama bu durum kısa sürdü. 1940'ta Sovyetler, Estonya'yı ele geçirdi ve SSCB içinde sosyalist bir cumhuriyet yaptı. Estonya 1941-1944 arasında Alman işgali altında kaldı. 1988'de Estonya Parlamentosu cumhuriyeti ilân etti ve 1989'da Estonca resmî dil oldu. 1991'de ülkenin bağımsızlığı tanındı. Edebiyat: Ulusal Estonya edebiyatı XIX. yy'da, çarlık yönetiminin baskısına tepki olarak, tümü Alman romantizminden etkilenmiş olan yazarlarla doğdu: halk geleneğine dayalı "Kalev'in Oğlu" (Kalevipoeg, 1857-1861) destanının yazarı Friedrich Kreutzwald (1803-1882), Koydula adıyla anılan Lydia Jannsen (1843-1886) ve diğerleri. İlk tiyatrolar 1869'da açıldı. Yüzyılın sonunda, birçok yazar Ruslaştırmaya karşı mücadele etti. Bunların arasında, yurtsever ve toplumsal gerçekçiliği temsil eden oyun yazarı August Kitzberg (1855-1927), şair ve hikâyeci Juhan Liiv (1864-1913), romancı ve oyun yazarı Eduard Vilde (1865-1933) sayılabilir.Sonraki kuşak Genç Estonya hareketiyle Batı'ya yöneldi (Gustav Suits, [1883-1956], Friedebert Tuglas, [1886-1971] vd). Ülkenin bağımsızlık sırasındaki (1918-1940) yaşamı romancı Anton Hanse-Tammsaare (1879-1940) tarafından anlatıldı. Estonya'nın SSCB'ye bağlı olduğu dönemde iki edebiyat vardı: sosyalist gerçekçiliğin gereklerine sıkı sıkıya bağlı, ancak 1960'lardan itibaren daha bağımsız bir edebiyat ve merkezi İsviçre olan bir sürgün edebiyatı.