Fotoğrafçılık
Fotoğraf makinesi ve fotoğraf basma teknikleri kullanılarak yapılan iş, meslek. Nesnelerin görüntülerinin fotoğraf filmleri üzerinde bulunan gümüş tuzlarının ve diğer organik maddelerin ışık etkisiyle bozulup parçalanması yoluyla çoğaltılması. Çekilen fotoğrafların nitelikleri, kullanılan makineye ve filme, ışık ayarı ve film banyosu gibi teknik, konu ve görüş açısı seçimi gibi sanatsal etkenlere bağlı olarak değişir. Fotoğraf makinesi, ön yüzünde mercek sisteminden oluşan bir objektif olan bir kutudur. Işık görmemiş film, kutunun arka yüzüne yerleştirilir. Bu temel üzerine yapılan fotoğraf makineleri, teknik gelişmelere koşut olarak geliştirildi. Günümüzde ışık ayarını ve diyafram açıklığını kendi kendine belirleyen fotoselli amatör fotoğraf makineleri kullanılmaktadır. Fotoğraf makinelerinin objektiflerine objektif" href="/teleobjektif.htm">teleobjektif takılarak, uzak nesnelerin yakınlaştırılmış fotoğrafları çekilebilir. Fotoğrafçılıkta kullanılan filmlerin üzerine, metal tuzları ve organik bileşiklerden oluşan emülsiyon, çok ince bir tabaka hâlinde sürülür. Emülsiyonların kontrast ayarı fotoğrafı çekilecek konunun niteliğine göre değişir. Örneğin portreler için yumuşak kontrastlı, endüstri fotoğrafları için orta kontrastlı, evrak kopya etmek amacıyla aşırı kontrastlı emülsiyonlar kullanılır. Ayrıca negatif filmlerin ortokromatik ve pankromatik çeşitleri de vardır. Özel amaçlarla kullanılan kızılaltı ve morötesi ışınlara duyarlı emülsiyonlar da bulunur. Konu film üzerine tespit edildikten sonra, film karesi üzerindeki fotoğrafın bir daha bozulmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla birtakım kimyasal işlemlerden oluşan "developman" banyoları yapılır. Developman sürecinde önce film üzerinde bulunan gizli görüntü, gümüş indirgenerek görünür görüntü durumuna getirilir (açımlama ya da izhar banyosu). Kullanılmayan yani üzerlerine ışık değmemiş gümüş zerrecikleri daha sonra yıkanarak ortadan kaldırılır (saptama ya da tespit banyosu). Ortaya çıkan negatif film üzerinde konunun ışıklı yerleri koyu, ışık almamış yerleri saydam olarak görülür. Konunun doğada olduğu gibi görünmesi, yani pozitif duruma dönüştürülmesi için, üzeri yine duyarlı emülsiyonlarla kaplı fotoğraf kâğıtları, camları ya da kartları kullanılır. Negatif film üzerindeki görüntüyü kart üzerine istenen boyutlarda aktarabilmek amacıyla agrandisör denilen optik aygıt kullanılır. Üzerine negatif görüntü aktarılan fotoğraf kartı yine developman banyolarından geçirilerek pozitif fotoğraf elde edilir. Renki fotoğrafçılık, doğadaki tüm renklerin mavi, yeşil ve kırmızı renklerin uygun oranlarda karıştırılmasıyla elde edilebileceği ilkesine dayanır. Renkli fotoğraflar bu renklerin ve tonların çıkardığı ışık ışınlarına duyarlı emülsiyonlardan oluşan üç katlı filmlerle çekilir. Ancak renkli filmlerin negatiflerinde, bu renklerin "tamamlayıcıları" olan renkler, yani mavi için sarı, yeşil için kızıl - mor (macenta), kırmızı için de mavi - yeşil (siyah) renkleri görünür. Gerek negatif, gerek pozitif film üzerindeki renkleri ortaya çıkartmak amacıyla ayrı ayrı renklere duyarlı emülsiyon tabakalarına kalıcı ve yapay boyalar uygulanır. Renkli fotoğrafçılık teknikleri son zamanlarda büyük gelişmeler göstermiş, doğadaki bütün renk tonlarını aynen verebilecek emülsiyonlar ve banyolar geliştirilmiştir. Fotoğrafçılık günümüzde çok yaygın bir düzeydedir. Salt sanat amacıyla fotoğraf çekilmesi, fotoğrafçılığı ayrı bir sanat dalı durumuna getirmiştir. Ayrıca astronomide, uzay araştırmalarında, tıpta, kristalbiliminde, endüstride ve askerlikte özel fotoğrafçılık teknikleri kullanılır. Deniz altı fotoğrafçılığı özel özen gerektirir. Sığ sularda, su sızdırmayan özel fotoğraf makineleri kullanılarak siyah - beyaz ya da renkli fotoğraflar çekilebilir. Daha derinlerde fotoğraf çekebilmek için yapay aydınlatma gerekir. Su dışında geçerli olan ayarlamalar su altında geçersiz olduğundan başarılı sualtı fotoğrafları çekebilmek için çok deneyim gerekir. 100 m.nin altında, uzaktan kumandalı ya da otomatik makineler kullanılarak yalnız siyah - beyaz fotoğraflar çekilebilir. Hava ve uzay fotoğrafçılığı teknikleri II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızla gelişti. Günümüzde havadan ve uzaydan kızılaltı ışınlar kullanılarak çekilen fotoğraflarla yeraltı maden yataklarının ve okyanuslardaki balık sürülerinin yerleri belirlenmektedir.