Gabriele D' Annunzio Kimdir?
(1863 Franca-villa/Pescara-1928 Cargnacco/Gardone)İtalyan yazarı. Henüz lisede okurken yayımladığı "Primo Vere" adlı şiir kitabıyla büyük ilgi uyandırdı. 1881-1889 yılları arasında Roma'da gazetecilik ve moda yazarlığı yaptı. Kendine geniş bir çevre edindi ve sosyeteye girdi. 1897'de siyasal yaşama atıldı ve parlamento üyesi oldu. I. Dünya Savaşı'na gönüllü olarak katıldı. Savaş alanındaki çılgınca bireysel girişimleriyle ulusal bir kahraman, bir efsane kahramanı durumuna geldi. 1921'de Garda Gölü'nün kıyısındaki, hükümetçe emrine verilen bir villaya yerleşerek yaşamının sonuna değin burada kaldı. İtalyan faşizminin yükseliş yıllarında koyu bir faşizm ve Mussolini yanlısı oldu. Son yıllarını yalnızlık içinde geçirdi. Annunzio'nun ilk şiir kitapları "Primo Vere" ve "Canta Novo" (Yeni Şarkı) büyük ölçüde G. Garducci'nin etkisi altında yazılmıştır. Gerek bu iki kitabında gerekse bunları izleyen ve verismo akımının etkisi görülen "Terra Vergine" (El Değmemiş Topraklar) adlı öykü kitabında henüz sağlıklı ve yaşam sevinci dolu bir yaklaşım görülür. 1889'da yayımlanan ve onu üne kavuşturan "İl Piacere" (Şehvet) adlı otobiyografik romanında, soylu bir Romalı gencin karmaşa içerisindeki duygusal yaşamını sergiledi. "Romanzi della Rosa" (Gül Romanları) diye adlandırdığı bu otobiyografik diziyi "L'İnnocente" (Masumlar) ve "Trionfo della Morte" (Ölümün Zaferi) adlı romanlarla tamamladı. Bu yapıtlarında erotizmi, cinsel zevkleri ve tutkuları işledi, yüceltti. Roma dönemi şiirlerinde çöküş (décandence) edebiyatının etkileri görüldü. Annunzio, ardı ardına zamanında moda olan bütün edebiyat akımlarından esinlendi. Nietzsche'nin yapıtlarıyla yakından ilgilendi ve onun görüşleri sonraki tüm yapıtlarını olumsuz yönde etkiledi. Nietzsche'nin "Üstün İnsan" felsefesinden hareket ederek burjuva ahlâkına karşı çıktı. "Üstün İnsan" olarak gördüğü şairin ayrıcalıklı bir yeri olduğuna ve yetkin bir yapıt yaratmak için iyi-kötü ayrımı yapmadan yaşamın kendisine sunduğu her şeyi tatması gerektiğine inandı. Buna karşılık 1894'te tanıştığı ünlü opera sanatçısı Eleonora Duse ile olan ilişkisi, sanatına yeni esinler kazandırdı. "İl Fuocco" (Ateş) adlı romanı bu aşk serüveninden kaynaklanır. En iyi tiyatro oyunlarından biri olarak kabul edilen "La Figlia di Jorio"yu (Jorio'nun Kızı) da yine bu ilişkinin etkisiyle yazdı. Annunzio, İtalyan dilini büyük bir ustalıkla kullanmıştır, ama bu ustalığın gerisinde çoğu zaman özle ilgili bir boşluk, bir hiçlik göze çarpar. Yaşadığı sürece yapıtları ve kişiliğiyle büyük ün yapmış, ölümünden sonra, özellikle İtalyan faşizminin ve sömürgeciliğinin çöküşüyle birlikte çok çabuk unutulmuştur.