Halikarnas Mozolesi (Dünya'nın Yedi Harikası)
Halikarnas'ta yani bugünkü adıyla Bodrum'da İÖ.353′te ölen Karya Kralı Mausolos için eşi Kraliçe Artemisia' nın yüklü yüklü bir para ödeyerek yaptırdığı anıt mezardır. Dünyanın yedi harikasından biri sayılan mozole, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini birleştiren, oldukça büyük boyutlardaki bir mezardır. Bu öneminden dolayı kendinden sonra gelen, aynı stildeki tüm yapılara , anıt mezarlara mozole denmiştir.
Bugünkü adıyla Bodrum, o günkü adıyla Halikarnas olan yerde yani ülkemizdedir. MÖ 325 yılında Kraliçe Artemis tarafından kocası Mozolos adına yaptırılmıştır. Diğerleri gibi bu eser de yok olmuştur. Plinius'un bildirdiğine göre, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Mausoleum, M.Ö. 350 de Mausolos için karısı Artemisia tarafından yaptırılmıştır 15.yy'dan önce bir deprem sonucu çökmüştür.
Mozole alanı bugün açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir. İçeri girildiğinde sağda Bodrum tipi bir ev görülmektedir. Solda görülen uzun yapı içinde Mausoleion' la ilgili kabartmalar, maket ve bazı çizimlerle yapıya ait mimari parçalar sergilenmektedir.
Taban ölçüleri 32 x 38 metre boyutlarındaki Mausoleion, bir zamanlar uzun kenarı 242,5 kısa kenarı 105 metre olan geniş bir alanın kuzeydoğu köşesinde yükselmekteydi Antik yazarların anlattıklarına göre Mausoleion, dört bölümden oluşmaktadır. En altta yüksek bir kaide (podyum); onun üzerinde kenarlarında on bir, kısa kenarlarında dokuz olmak üzere 36 İon sütunlu tapınak şeklinde bir bölüm vardır; onun da üzerinde 24 basamaklı piramit şekilli bir çatı ve en tepede dört atın çektiği araba içinde Mausolos ve Artemisia'nın heykelleri yer almaktadır.
Anıtın yüksekliği konusunda Latin yazarı Plinius bilgi vermektedir. Latinlerin dünyanın yedi harikası olarak gördüğü Mausoleion' un yüksekliği 180 İon ayağıdır. Bu da yaklaşık 55 metredir. Yirmi katlı bir apartmanın yüksekliği kadardır. Sergi salonundaki makette bu ölçü esas alınmıştır.
Antik yazarlar yapının mimarının Pytheos olduğunu kaydetmektedir. Ayrıca Satyros'un adı da geçmektedir. Vitruvius, M.Ö. 4. yüzyılın en önemli dört heykeltraşının bu yapıda çalıştığını kaydetmiştir. Doğuda Skopas, batıda Leokhares, kuzeyde Bryaksis, gü neyde Timotheos çalışmıştır. Bryaksis, Karyalı bir sanatçıdır. Diğer sanatçılar Yunanistan'dan getirilmiştir. Dört atlı arabayı Mimar Pytheos' un yaptığı söylenmektedir.
Mozolenin yapımına Karya satrabı Mausolos, zamanında muhtemelen M.Ö. 355'te başlamıştır. Onun ölümünden sonra (M.Ö. 353) karısı, aynı zamanda kız kardeşi Artemeisia anıtın yapımını sürdürmüş; onun da ölümünden sonra (M.Ö. 3 51) Mausolos' un diğer kardeşleri inşaata devam etmişlerdir. Muhtemelen, inşaat M.Ö. 3 40'ta Piksodaros'la A da arasındaki satraplık mücadelesi sırasında yarım bırakılmıştır. Mausoleum 'un yapımı yarılandığında Halikarnassos' un parasının bittiği ve geri kalan bölümlerin özveri ile tamamlandığı sanılmaktadır.
Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri diye tanımlanan mozolenin yükseldiği yer bugün bir çukur olarak görülür. Bu çukurun ne olduğunu anlamak için öncelikle kapalı sergi salonunun gezilmesi gerekir. Anıt mezar ana kayanın kesildiği yerlerden ve yeşil taşlardan anlaşılacağı
üzere günümüzde görülen çukurun bulunduğu yerde yükselmekteydi. Anıtı son ayakta görenlerden biri M.S. 12. yüzyılda yaşamış Piskopos Eustathios'tur. Bu anıtın 1500 yıl ayakta kaldığını göstermektedir. Bu tarihten sonra anıtın bir deprem sonucu yıkıldığı sanılmaktadır.
1402'de Saint Jean şövalyeleri Bodrum'a geldiklerinde anıtı yıkık olarak görmüşlerdir. Şövalyeler anıtı taş ocağı olarak kullanmışlar hemen tüm taşlarını sökerek Bodrum Kalesi'ni yapmışlardır. İlk tahribat şövalyeler tarafından 1494'te yapılmıştır. Çukurun en derin yerinde bulunan asıl mezar odası o çağda şövalyeler tarafından bulunamadığı için, yok olmaktan kurtulmuştur.
1522 yılında Saint Jean şövalyeleri kalelerini güçlendirmek istemişler ve çevrede kale yapımında kullanılmak üzere eski yapı taşları aramışlardır. Mausoleion, son tahribata bu tarihlerde uğramıştır. Kalenin güçlendirilmesinde görev alan şövalyelerden de La Touret mezar anıtının tahribini hatırasına yazmıştır. Günümüzde kiremit bir çatı altında kısmen korunmaya çalışılan 12 basamaklı merdiveni nasıl bulduklarını, mezar odasına giden koridorun iki yanındaki heykelleri ve kabartmaları nasıl önce hayranlıkla seyredip sonra da parçaladıklarını anlatmaktadır. Tam mezar odasına girecekleri zaman paydos borusunun çaldığını; asıl odaya girmeden kaleye döndüklerini, ertesi gün geldiklerinde ise mezar odasının açıldığını, her yerde parçalanmış halde kıymetli kumaşlar ve altın ziynet eşyaları gördüklerini yazmıştır.
Bugün mezar odasının girişini kapatan iki tonluk dikdörtgen bloklardan biri koridorun içinde görülmektedir. İngiliz araştırmacı Newton 1856-1857 yıllarında burada yaptığı kazı sırasında taş bloğu orijinal yerine götürmüştür. Kazı sırasında bulduğu kabartmaları, Mausolos ve Artemisia'nın heykellerini, dört atlı arabanın parçalarını British Museum'a götürmüştür.
Daha önce Lord Stratford Canning (Türkiye'de bulunan İngiltere Büyükelçisi), 1846 yılında Padişah Abdülmecit'ten aldığı izinle Bodrum K alesi'nin duvarlarında görülen Mausoleion kabartmalarını da Londra'ya götürmüştür
Bugün yarı kapalı sergi salonunda, geçen yüzyıl buradan götürülen kabartmaların ne yazık ki alçı kopyaları sergilenmektedir.
Müze binası kapalı ve yarı açık olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Kapalı bölümündeki topografik harita ve Mausoleion maketi burayı gezenlere yapıyı ve şehri daha iyi bir şekilde tanıtmaktadır.