Kadercilik Nedir?
Evrenin ve insanın kaderini Tanrı'nın önceden belirlemiş olduğunu, bunun insanlarca değiştirilemeyeceğini öne süren öğreti; fatalizm. Bir din öğretisi olan kadercilik, insanın kendi yaşamıyla ilgili dönüştürücü kararlar alamayacağını bildirir. Buna göre, yaşam, tam tamına bir belirlenmişlikler alanıdır. Bu yüzden, kaderciliği, belirlenimciliğin dinsel anlatımı olarak görebiliriz. Böylece kadercilik, insan özgürlüğünü yadsıyarak, insanı belli bir kadere doğru hiçbir seçim yapmadan ilerleyen bir varlık olarak belirler. Kaderciliğin kökleri Yunan düşüncesindedir, hatta daha eski uygarlıklardadır. Eski Yunanlı, evreni bir karşı konulmaz dönüşlülükler alanı olarak görüyordu, bu görüşün oluşmasında elbette evrendeki çevrimsel düzenin etkisi büyük olmuştur. Buna bağlı olarak Yunan trajedisi, tam anlamında yazgı fikri üzerine kurulmuştur. Stoacılık da doğallık anlayışı içinde ılımlı bir kadercilikti, insanın doğa yasaları karşısında herhangi bir değiştirici güç taşımadığına, erdemli yaşamın doğayı izlemekle sağlanacağına inanıyordu. Tektanrıcı dinler, kadercilik inancını pekiştirmişlerdir. Bu dinler, insana belli bir seçme hakkı tanıdıklarından, her zaman Tanrısal irade ile insanî iradenin uzanımlarını, insanî iradenin Tanrısal irade karşısındaki yerini bir sorun olarak duyurmuşlardır. Felsefede de belirlenimciliğe yaslanıldığı ölçülerde, zorunlu olarak kaderciliğe yönelinmiştir. Örneğin, Spinoza'nın her şeyi Tanrı iradesine dayandıran heptanrıcı (panteist) felsefesi, özgürlüğü kesinlikle yok sayarak tam bir kadercilik getirmektedir. Gene de dinsel belirlenimcilik demek olan kaderciliği, genel anlamda belirlenimcilikten ayırmak gerekir.