Latin Edebiyatı
Roma'nın kuruluşuyla başlayan ve Lâtince yazılmış ürünlerden oluşan edebiyat. Lâtin edebiyatı, tanrılar ve atalar adına verilen şölenlerde okunan şiirler ve şarkılardan oluşan Etrüks edebiyatından ve sömürge ilişkileri nedeniyle Yunan edebiyatından etkilenmiştir. Roma'nın kuruluşundan İ.Ö. 2. yüzyıl ortalarına kadar süren dönemde önemli bir edebiyat olayına rastlanmaz. Hukuk metinleri, dua ve şairi belli olmayan şiirler, bu dönemin ürünleridir. Lâtin edebiyatının ilk belirgin ürünleri, Livius Andronicus ve Naevis tarafından verilmiştir. Yunan tiyatrosuna öykünen ilk tiyatro yapıtlarından sonra İ.Ö. 250 - 150 yılları arasında Ennius trajedileriyle, Plautus ve Terentius güldürüleriyle ün yaptılar. İ.Ö. 1. yüzyılla İ.S. 20. yıla kadar Lâtin edebiyatının en yetkin yapıtları ortaya çıkmıştır. Sezar döneminde Lucretius didaktik şiirlerde, söylev türünde Cicero, yine söylev ve anı türünde Sezar, tarih türünde Sallustius ün kazandılar. Augustus döneminde Vergilius pastoral, epik ve didaktik şiire, Ovidius lirik ve mitolojik şiire, Horatius lirik, satirik ve didaktik şiire en iyi örnekleri verdiler. Titus Livius da bu dönemin ve ayrıca bütün Lâtin edebiyatının en ünlü tarihçisidir. İ.S. 313 yılına doğru Lâtin edebiyatı yavaş yavaş bütün özgünlüğünü kaybetmeye başlar. Phaedrus fabl yazarı, Martialis epigram şairi, İuvenalis yergi şairi, Seneca felsefeci ve düşünce adamı olarak, Tacitus da tarihçi olarak bu dönemin en ünlü yazarlarıdır. Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Lâtince, bilim dili olarak ve Hristiyanlık ile ilgili metinlerde kullanıldı. Orta Çağ'da da bilim dili olma özelliğini koruyan Lâtince, özellikle Fransa, Hollanda, Almanya ve İtalya'da geçerliydi. Lâtin edebiyatının son temsilcisi olarak Erasmus (1469-1536) gösterilmektedir.