Şizofreni Nedir?
Düşüncede kopukluk, duygularda aşırılık, davranışta tutarsızlık, gerçeklikten kopma, kendine kapanma gibi durumlarda beliren bir grup ruh hastalığına verilen genel ad. Bu bozukluğu diğer ruhsal bozukluklardan ilk ayırt eden, Alman psikiyatrist Emil Kraepelin'di. Kraepelin, hastalığa "dementia praecox" adını verdi. Bu terim, daha önce Fransız psikiyatristi Morel tarafından daha kısıtlı bir anlamda kullanılmıştı. Ne varki ki, ne "dementia praecox" (erken delilik) ne de "şizofreni" (zihin parçalanması) terimleri, bu grupta toplanan değişik rahatsızlık biçimlerini tam olarak anlatmamaktadır. Kimi psikiyatristler iki tür şizofreni olduğu görüşünü benimserler. Bunlardan birincisi büyük bir olasılıkla organik bir nedene ya da bu yönde önceden var olan bir eğilime bağlı olarak ortaya çıkan ve davranışın bir süreç içinde giderek bozulması biçiminde ifade bulan, süreç ya da çekirdek şizofrenidir. Tepkisel şizofreni olarak adlandırılan ikinci tür ise, hastanın yaşamındaki olaylardan kaynaklanır ve göreli olarak daha hafif zihinsel bozukluklarla ortaya çıkar. Bu ikinci türün süresinin hekim tarafından tahmin edilmesi, birinci türe göre daha çok, daha kolay ve olasıdır. Diğer bazı psikiyatristler ise, dört temel şizofreni türünü kabul etmektedirler: 1) Dışa dönük ilişkilerde ve ilgilerde gizli ve yavaş bir azalmanın görüldüğü basit şizofreni türü. Derinliğine duygular yaşanmaz, fikir oluşturma basittir ve somut şeylere yöneliktir. Kişinin iç dünyasının zenginliğinde giderek artan bir kısırlaşma görülür, daha basit ve daha kalıplaşmış davranış biçimlerine dönüş gözlenir. 2) Zihin körleşmesine yol açan şizofreni türü. Sığ ve uyumsuz duygusal tepkiler gözlenir. Hasta yanlış inançlara (kuruntular) ve yanlış algılamalara (halüsinasyon) sahiptir. 3) Dış ortamla ilginin tümüyle kesildiği şizofreni türü. Hasta kaslarını harekete geçiren beyin merkezlerini denetleyemez ve bütünüyle hareketsiz kalabilir. Bu hareketsizlik, konuşamama, iradi eylemlerin hiçbirini yapamama biçimlerinde belirebilir. Bu eylemsizlik durumu, zaman zaman sonucu kestirilemeyen aşırı eylemlilik durumlarıyla kesintiye uğrar. 4) Paranoyak şizofreni türü. Diğer türlere göre, yaşamın daha geç bir döneminde ortaya çıkar. Gerçekdışı ve mantıksız düşünce sistemi, öldürülme korkusu ya da büyüklük kompleksi gibi özelliklerle ifade bulur. Bunların yanı sıra, halüsinasyonlar görülür. Alman asıllı psikiyatrist Kurt Goldstein, tüm şizofreni türlerinin ortak özelliği olarak, soyut kavramların kullanımındaki bozunmayı, zorluğu ve hastanın tümüyle, somut şeyler dünyasına çekilmesini saptamıştır. Herhangi bir hastada, değişik şizofreni türlerinin hepsinin özellikleri gözlemlenebileceği gibi, şizofreni diğer psikozlarla karışmış olarak da ortaya çıkabilir. Şizofrenini kökenleri konusunda değişik görüşler ortaya atılmıştır. Bu görüşler, anatomik, biyokimyasal, psikolojik, toplumsal, kalıtımsal ve çevresel nedenler üzerinde durmuşlardır. Genel olarak, şizofreninin, fiziksel ya da psikolojik bir dizi koşula uyum sağlayamamaktan ileri geldiği kabul edilmektedir.