Ücret Nedir?
Bir kişinin çalışması karşılığında kendisine para ya da mal cinsinden yapılan ödemedir. Bu tanım içine, işçilere ve memurlara yapılan ödemelerin yanı sıra serbest meslek sahiplerinin kazançları da girer. Dar anlamıyla ücret ise, işçilere gördükleri iş karşılığında yapılan ödeme ya da işçinin emeğinin fiyatı olarak tanımlanır ve genellikle bu anlamda kullanılır. Memurlara aydan aya yapılan ödemelere ise aylık ya da maaş denir.
Ücretler genellikle para olarak ödenir. Tüm kesintiler çıktıktan sonra işçinin eline geçen ücrete "çıplak ücret" denir. Ama verilen öğlen yemekleri, lojman ya da işçinin işe gidiş gelişini sağlamak üzere konan servisler gibi parasal olmayan ödemeler de ücret kapsamı içinde değerlendirilebilir. İşçiye yapılan parasal ya da parasal olmayan ödemelerin ve ücretli izin, emeklilik hakları gibi sosyal haklann tümü "giydirilmiş ücret" olarak adlandırılır.
Ücretler çalışma süresine ya da verimliliğe göre belirlenebilir. Çalışma süresine, yani zamana göre belirlenen ücret saatlik, günlük, haftalık ya da aylık olabilir. Saptanan süre dışında fazla çalışma (mesai) ücreti ayrıca ödenir. Verime göre uygulanan ücret ise daha çok "parça başına ücret" biçiminde olur. Parça başına ücret, işçinin ürettiği mal miktarına göre belirlenir. Bu yöntem işçiyi daha fazla üretmeye zorlar. Ücretin belirlenmesinde bazen karma bir yöntem de kullanılabilir. Buna göre, önce işçinin belirli bir süre çalışmasının karşılığı olan ücret belirlenir. Eğer işçi bu süre içinde saptanan miktardan daha fazla üretim yaparsa, fazla ürettiği parça başına ek ücret ödenir. Ücret hangi yöntemle saptanırsa saptansın, işçiye en kısa sürede ödeme yapmak zorunludur. Türkiye'de ücretin en geç bir ay içinde ödenmesi gerekir. Yapılan toplu iş ya da hizmet sözleşmeleriyle bu süre bir haftaya kadar indirilebilir.
İnsanın, uygun koşullarda yaşamak gibi yalnızca insan olmaktan doğan bazı haklarının bulunduğu düşüncesinin gelişimi ile birlikte, işçiye ödenebilecek en az ücretin belirlenmesine de başlandı. İşçilere, asgari ücret denen ve genellikle hükümet tarafından ya da toplu sözleşmelerle saptanan bu ücretten daha düşük ücret verilemez. Asgari ücret uygulaması ilk kez 19. yüzyılın sonunda başladı ve 20. yüzyılda sanayileşmiş ya da sanayileşmekte olan birçok ülkede yaygınlaştı. Gelişmiş ülkelerde, asgari ücret genellikle sendikalar ile işverenler arasında yapılan toplu sözleşmelerle belirlenirken, sendikal örgütlenmenin henüz yeterince güçlenmediği az gelişmiş ülkelerde hükümetlerce saptanır. Asgari ücretin saptanmasında ülkenin toplumsal koşulları, gelişme hızı, genel ücret düzeyi, fiyat artışları ve geçinme endeksleri gibi ölçütler temel alınır.
Türkiye'de ülke çapında asgari ücret uygulaması 1968'de başlatıldı. Asgari ücreti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gözetiminde, hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin katılmasıyla toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu saptar. Bakanlığın çağrısı üzerine toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu en geç iki yılda bir asgari ücreti yeniden belirler.