Diyalektik Maddecilik Nedir?
Evreni, diyalektik süreçler boyunca gelişmekte olan devingen maddenin oluşturduğu bir bütün olarak gören ve bu bütünün sürekli yükselen bir evrim içinde niceliksel süreçler sonunda niteliksel süreçleri yarattığını savunan öğreti. Diyalektik maddecilik, Marksist felsefenin bilgi kuramında temel görüşü oluşturur. Bununla ilgili ilk açıklama Marx ile Engels'in 1848de yayımladığı "Komünist Parti Manifestosu"nda yer almıştır. Bildirinin çıkış noktasını şu görüş oluşturur: "Günümüze kadar tüm toplum tarihi, sınıf savaşımı tarihinden başka bir şey değildir". Eskiçağ'da kölelerin efendiler, Orta Çağ'da serflerin senyörler ile, çağımızda proletaryanın burjuva sınıfı ile mücadelesi bu anlamda değerlendirilmelidir. Bu savaşımlarla gelişen insan yaşamı, hem bireysel açıdan hem toplumsal açıdan tümüyle maddî ya da ekonomik koşullara bağlıdır. Zaten Marksist bakış açısına göre madde tek gerçekliktir, bu tek gerçekliğin gelişimi, insanlık tarihinin gelişimine temel olmakla bu gelişimi açıklayacak tek kaynaktır. Tarihin incelenmesi bu açıdan Marx felsefesi için ayrı bir önem taşır. Marksist bakış açısına göre üretim ilişkileri tüm insan yaşamının değişik süreçlerini açıklamakla temel belirleyici veriyi oluşturur. Toplumsal yaşam da, siyaset ve kültür yaşamı da üretim ilişkileriyle koşullanmıştır. Bu yönde insan düşüncesiyle onun tek kaynağı olan maddî yaşam koşulları arasında sürekli bir etkileşim söz konusudur. Üstyapı alanı olarak belirlenen düşünsel alan, altyapı alanı diye belirlenen iktisadî yaşam koşullarının belirleyici etkisi altındadır, buna karşılık onun dünyayı dönüştürmek adına iktisadî yaşam koşulları üzerinde etkili olması da olağandır. Böylece somutun alanından kaynaklanan düşünce, gene somutun alanını dönüştürmekte bir araç özelliği gösterir. Maddî yaşam ya da iktisadî yaşam Hegel'de olduğu gibi üç evreli diyalektik süreçler boyunca dönüşümlere uğrar. Burada klasik anlamda bir doğa belirlenimciliğinin söz konusu olmadığı kesindir. Böyle bir şey söz konusu olsaydı, insanın doğada tam anlamında edilgin bir durumda olması gerekirdi. Oysa Marksist anlayışa göre, insan dünyayı değiştirmekle yükümlüdür. Bu insan, tarihin yarattığı ya da tarihle yaratılan insan olduğu kadar, tarihi de yaratan insandır. Sav, karşısav ve bileşim evrelerinden oluşan diyalektik gelişme Marksist felsefede zorunlu yaratıcı maddesel etkinliğin özünü oluşturur. Marksist maddecilik anlayışının tarihsel yönüyle diyalektik yönü kesinlikle bir etkinliğin iki ayrı açıklanışıdır, yoksa elbette birbirinden ayrı şeyler değildir ya da bir bütünün iki ayrı parçası değildir. Diyalektik süreçler boyunca ortaya çıkan gelişim, niceliksel değişimlerin niteliksel değişimlere dönüşmesiyle somutlaşır.