Mündemic: içinde bulunan; (içinde)yatan Münderecat: içerik; kapsam; içindekiler Münferiden: tek tek; ayrı ayrı; tek başına Münfesih: infisah etmiş; bozulmuş; dağılmış Münhal: Boş, görevlisi bulunmayan. Münhasır: ..ye özgü; ..ye ayrılmış; ..ye mahsus; sınırlanm Münkasem: bölünmüş Münkati: kesilen; kesilmiş; kesik; aralıklı Münkir: inkar eden Münselip: kaybetme, keybeden Müntakil: intikal eden; geçen Müntehap: Seçilen,seçilmiş bulunan Müntehî: nihayet bulan; sona eren; son; en son; bir şeyi tamamlayan Müntehir: İntihar eden. Özkıyımda bulunan Mürâdif: eş anlam; aynı anlam Sponsorlu Bağlantılar Mürafaa (murafaa): sözlü duruşma; genellikle Yargıtay'da veya İdare Mahkeme'ler Müraselât: gönderilen şeyler; mektuplar; yazışmalar Mürettep: tertip edilmiş; düzenlenmiş Mürtebit: bağlantılı; ilişkili; ilgili Mürtefi: kaldırma kaldırılmış Mürtehin: rehin alacaklısı; ipotek hakkına sahip Mürur hakkı: geçit hakkı Müruru zaman: zaman aşımı; bir davanın açılması veya hükmün Müsaade: izin; yardım; uygun olma; serbestlik Müsadere: Kendiliğinden suç teşkil eden veya suçta kullanılan eşyanın zoralımı. Zoral Müsamaha: hoş görme; göz yumma; tolerans tanıma Müsâvât: eşitlik Müsavi: eşit; eş düzeyde; aynı seviyede Müseccel: tescilli; yazılmış; kayıtlı; damgalanmış Müsnet: İsnat edilmiş; yüklenmiş. Sponsorlu Bağlantılar DİĞER SAYFALAR :« Önceki12...515253545556575859...8384Sonraki »Hukuk Terimleri Sözlüğünde 2517 Terim Kayıtlı