Namus Davası: Namusuna dokunulan kişinin açtığı dava. Mecazi: Onur meselesi Namütenahi: Ucu bucağı olmayan, sonsuz Nâsıb: nasbeden; diken; tayin eden; atayan Nası ızrar: Suç olarak düzenlenen mala zarar verme fiili. Nâşî: neşet eden; ileri gelen; ötürü; dolayı; sebebiyle Nâtık: bildiren; bildirici; gösterici; söyleyen; konuşan; idrak eden; düş Navlun: deniz yoluyla yapılan taşıma karşılığında ödenen ücret Navlun mukavelesi: deniz yoluyla eşya taşımak üzere yapılan sözleşmed Nazarı dikkat: göz önüne almak Nazır: Bakan, vekil. Neşet etmek: doğmak; ileri gelmek; kaynaklanmak Nebât: bitki Nedbe: Yara izi Nef'î: çıkar ile ilgili; faydacı Nema: büyüme; gelişme; kazanç; kâr; getiri; faiz Sponsorlu Bağlantılar Nesayih: Nasihatler Neseben: soyla ilgili; soy bakımından Nesebi Gayrisahih: Yasal olmayan bir birleşme sonunda doğan çocuk Nesebi Sahih: Kanuna uygun bir evlenme sonunda doğan çocuk Nesep: Ana baba ile çocuklar arasındaki hukuki bağ Neşet Etmek: doğmak; ileri gelmek; kaynaklanmak Netice-i talep: İddia olunan şey. Nevi: çeşit; tür Nez': sökme; kaldırma; yoketme Nezafet: Temizlik,paklık Nezaret: denetim; gözetim; bakanlık Nezdinde: Huzurunda, gözetiminde, yanında Nezetmek: kaldırmak; ayırmak; ilişiği koparmak Nısf: yarım; yarı; yarısı Nidâ: çağırma; bağırma; ünlem Sponsorlu Bağlantılar DİĞER SAYFALAR :« Önceki12...555657585960616263...8384Sonraki »Hukuk Terimleri Sözlüğünde 2517 Terim Kayıtlı