-
Müdafaa:
Savunma.
-
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti:
Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan sonra Anadolu'nun ve Rumeli'nin çeşitli şehi
-
Müderris:
(Eskiden) Medrese de öğretmen. Profesör.
-
Müfredat:
Öğretim programı.
-
Müfreze:
Türlü askeri görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, be
-
Müftü:
İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli. Fetva veren din a
-
Mühimmat:
Savaş gereçleri, cephane.
-
Mülhem:
İçe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş.
-
Mülki:
Devletin sivil yönetimi.
-
Mülki İdare:
İl ve ilçe yönetimi.
-
Mülkiye:
Devlet yönetimindeki sivil görevliler sınıfı.
-
Mülteci:
İltica eden, sığınan.
-
Mümtaz:
Diğerlerinden ayrılmış, üstün, seçkin, seçilmiş.
-
Mürebbi:
Eğitici erkek.
-
Müreffeh:
Refah ve varlık içinde yaşayan, gönençli.
Sponsorlu Bağlantılar
-
Mürettebat:
1- Gemi, uçak vb. taşıtlardaki görevlilerin tümü.
2- Bir iş için görevl
-
Mürit:
Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğ
-
Müsavat:
Eşitlik, denklik.
-
Müspet:
Olumlu, pozitif.
-
Müstebit:
Zorba.
-
Müstemleke:
Sömürge.
-
Müstenit:
Dayanan, yaslanan.
-
Müstesna:
1- Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı.
2- Benzerlerinden
-
Müsteşar:
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse.
-
Müstevli:
Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
-
Müsvedde:
Yazı taslağı, karalama.
-
Müştereken:
Birlikte, ortaklaşa.
-
Mütareke:
İki tarafın anlaşarak geçici bir süre için savaşı bırakmaları, silah bırakm
-
Müteakib:
Sonra, arkadan, ardı sıra.
-
Mütekabil:
Karşılıklı.
Sponsorlu Bağlantılar
DİĞER SAYFALAR :
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde 701 Terim Kayıtlı