Tarih terimi olarak Pir: Bir tarikat veya sanatın ilk kurucusu. Herhangi bir konuda tecrübeli. Üstad.
Tasavvufi-Tasavvuf terimi olarak Pir: 1. Farsça, ihtiyar, yaşlı kimselere pîr denir. Tasavvuf liderine de pîr adı verilmiştir. Bu kelime üstad, mütehassıs gibi anlamları da ihtiva eder: "O, bu işin pîridir" gibi. Büyük adamlar için kullanıldığı da olmuştur. Eskiden tarikat kurucusu şeyhlere de, pîr denirdi.
2. Yaptığı işin her ayrıntısına vakıf olan usta, üstat anlamına gelen bir terim olmakla beraber Tasavvuf literatüründe tarikat kurma salahiyeti olan evliyalara Hz. Pir denilmiştir. Pir Hak'tan aldığını, yaşadığı zamana uygun insanlara sunan anlamını da taşır. Bu sebeple Müçtehit ya da Mücedidin olarak da anılmışlardır. Zıtların ahengindeki uyumu sağlayan, herkese ve her kesime barış huzur, güven ve esenlik götüren, Allah'ın Rahmetine vesile olarak inanılmıştır. Çoğul olarak da Piran diye anılmışlardır.
2. Yaptığı işin her ayrıntısına vakıf olan usta, üstat anlamına gelen bir terim olmakla beraber Tasavvuf literatüründe tarikat kurma salahiyeti olan evliyalara Hz. Pir denilmiştir. Pir Hak'tan aldığını, yaşadığı zamana uygun insanlara sunan anlamını da taşır. Bu sebeple Müçtehit ya da Mücedidin olarak da anılmışlardır. Zıtların ahengindeki uyumu sağlayan, herkese ve her kesime barış huzur, güven ve esenlik götüren, Allah'ın Rahmetine vesile olarak inanılmıştır. Çoğul olarak da Piran diye anılmışlardır.
Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri:
- Üryan Arapça, çıplak demektir. Tasavvuf düşüncesindeki, "çıplak geldik hiç b
- İhlâs Gösterişi bırakmak, taatta, ibadette samimi olmak manalarını ihtiva ed
- Pir 1. Farsça, ihtiyar, yaşlı kimselere pîr denir. Tasavvuf liderine de pî
- Sulh Arapça, barış anlamında mastar. Yapılan amel ve ibadetlerin kabul edil
- Refref Kuşun kanatlarını yayarak hareket ettirmesine Arapça'da refref denilme
- Aşk İlahi aşk, kulun Allah'a olan sevgisi.
- Fazilet Arapça, olgunluk, erdemlilik, üstünlük gibi anlamları ihtiva eder. Faz
- Mürit (Mürid) 1. Arapça, isteyen demektir. Allah'a vuslatı arzu eden, bir başka deyi
- Sala Arapça. Ezandan önce, özellikle Cum'a günleri, Hz. Muhammed (s)'i övme
- Ahiret Arapça, dünyanın zıddı. Dünya, nisbeten daha yakın anlamına gelirken,