Dünya Savaşı Iı
1939-1945 yılları arasında, birçok devletin katıldığı, dünya tarihinin en kanlı ve büyük savaşı. I. Dünya Savaşı sonunda, dünya üzerinde oluşabilecek çatışmaları engellemek, sorunları barışçı yoldan çözmek amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti (Cemiyeti Akvam) güçsüz ve yaptırım olanaklarından yoksun olduğunu kanıtladı. Japonların Çin'e saldırısı (1937), İtalya'nın Etiyopya'yı işgali (1935-1936), İspanya İç Savaşı (1936-1939) gibi, gelecek büyük bir savaşın habercisi niteliğindeki olaylar karşısında yetersiz kaldı. I. Dünya Savaşı'nın sonunda yenen devletler ile Almanya arasında imzalanan Versailles (Versay) Antlaşması, Almanlar tarafından çok ağır olarak nitelendi. Alsace-Lorraine'in Fransa'ya, diğer bazı anavatan topraklarının Belçika, Litvanya ve Polonya'ya verilmesi, Uzakdoğu ve Afrika'daki ayrıcalık ve topraklarının yenen devletler arasında paylaştırılması, Alman savaş ve ticaret filolarına el konulması, Almanya'nın çok ağır savaş tazminatı ödemek zorunda bırakılması gibi antlaşma koşulları, ülkenin ekonomik gelişme olanaklarını çok daralttı. Aynı antlaşmaya göre Almanya, Prusya'dan ayrılmış ve Avusturya ile birleşmesi engellenmişti. Bütün bu ağır koşullar ve 1929 ekonomik bunalımının getirdiği sıkıntılar, Adolf Hitler'in iktidara gelmesini sağladı. Hitler 1935'te, Versay Antlaşması ile kaldırılmış olan zorunlu askerliği yeniden getirdi. 1936'da, askerden arındırılmış olan Ren Bölgesi'ni işgal etti. 1938'de "huzuru sağlamak" gerekçesiyle Avusturya'yı Alman topraklarına kattı (Anschluss). Daha sonra, nüfusunun büyük çoğunluğunu Almanların oluşturduğu Südet Bölgesi'ni istedi. Büyük bir savaşın patlamasından çekinen Batılı liderler Münih'te toplanan konferansta Südet Bölgesi'ni Almanya'ya verdiler. Hitler kısa bir süre sonra Çekoslovakya'nın tümünü işgal etti (Mart 1939). İngiltere ve Fransa bu oldubitti karşısında yine etkili bir tavır alamadılar. Bu durumdan cesaret alan Hitler, Litvanya'dan Memel'i aldı ve Polonya'dan Baltık kıyısındaki Danzig serbest kentine bir koridor istedi. 1939 Mayısı'nda İtalya ile bir ittifak antlaşması imzalayan Almanya, aynı yılın Ağustos ayında Sovyetler Birliği ile bir saldırmazlık antlaşması imzaladı. İngiltere ve Fransa, Almanya'nın tehdidi altındaki Polonya'ya, herhangi bir saldırıya uğraması durumunda, yardım edeceklerini vaat ettiler. 1 Eylül 1939'da bir düzmece sınır olayını bahane eden Almanya, Polonya'ya saldırdı. "Blitzkrieg" (Yıldırım Savaşı) adı verilen yepyeni bir savaş taktiği kullanan Alman birlikleri, çok kısa sürede Polonya ordularını yenerek Polonya'yı işgale başladılar. 1 Eylül'de Alman birliklerinin geri çekilmesini isteyen İngiliz ve Fransız yönetimleri, bu istekleri yerine getirilmeyince, 3 Eylül 1939'da Almanya'ya savaş açtılar. 1939 Nazi-Sovyet paktının gizli ek protokolu gereğince 17 Eylül'de Sovyet birlikleri savaş açmaksızın Polonya'ya girdi ve Doğu Polonya'yı işgal ettiler. 30 Kasım'da da Sovyetler Birliği, Finlandiya'ya savaş açtı. Güçlü bir Fin direnişiyle karşılaşan Sovyet birlikleri fazla ilerleyemediler. 12 Mart 1940'ta Sovyet-Fin barış antlaşması imzalandı. İngilizler Almanlardan önce Norveç'i işgal etme hazırlıklarına başladılar. Fakat 9 Nisan 1940'ta Alman birlikleri, savaşmadan Danimarka'yı işgal ettiler ve Norveç'e indirme yaptılar. 1 Mayıs 1940'ta Norveç birlikleri Almanlara tamamen teslim oldu. İngilizler de Norveç'e çıkarma yaptılar fakat başarı sağlayamadılar. 10 Mayıs'ta Almanlar Batı cephesinde saldırıya geçtiler. Hızlı bir saldırıyla Hollanda ve tarafsız Belçika'yı işgal ederek Fransa'ya girdiler. Fransız orduları ve Fransa'da bulunan İngiliz birlikleri büyük kayıplar vererek Dunkerque'e çekildiler. İngilizler tarafından yürütülen, tarihin en büyük boşaltma harekâtında (Dinamo Harekâtı) 8 günde Dunkerque'ten 340.000 asker İngiltere'ye taşındı. 10 Haziran'da İtalya, İngiltere ve Fransa'ya karşı savaşa girdi ve Güney Fransa'yı işgale girişti. 14 Haziran'da Alman birlikleri Paris'e girdiler. 16 Haziran'da Mareşal Pétain Fransa başbakanı oldu ve 22 Haziran'da Almanlar ile 24 Haziran'da da İtalyanlar ile mütareke imzaladı. Fransa ikiye bölünerek Kuzey ve Batı Fransa Alman işgaline girdi; güney ve doğu bölgelerinde (Akdeniz kıyısında) Vichy hükümetinin yönetiminde sözde özgür bir Fransa kuruldu. General de Gaulle, İngiltere'ye geçerek oradan Fransızların savaşı sürdürmelerini istedi. Savaşın başından beri denizlerde süren çatışma göklere de sıçradı. Almanlar bir yandan denizaltılarla İngiltere'nin deniz ulaşımını engellemeye çalışırken bir yandan da uçaklarla saldırdılar. "İngiltere Savaşı" adı verilen hava savaşları günlerce sürdü. İngiliz Hava Kuvvetleri'ni yok etmek isteyen Almanlar, bu noktada kesin bir başarı sağlayamayınca kentleri, özellikle Londra'yı bombalamaya giriştiler. İngiltere ve İtalya arasında Kuzey Afrika'da süren savaş, Almanların da katılmasıyla büyüdü. Rommel, Mısır'a doğru ilerlemeye başladı. Bu arada Yunanistan'a saldıran İtalya güçlü bir direnişle karşılaştı. İngilizler, Girit'e ve Güney Yunanistan'a çıktılar. Almanlar, Yugoslavya'yı ve İtalyanlara yardım için Yunanistan'ı işgal ettiler. İngilizleri Güney Yunanistan ve Girit'ten çıkarttılar. 22 Haziran 1941'de Almanya, Sovyetler Birliği'ne karşı saldırıya geçti. "Barbarossa" adını taşıyan harekât kısa sürede gelişti. 5 Aralık'ta Moskova'ya 22 km kadar yaklaşan Almanlar, ağır kış koşulları ve Sovyet karşı saldırıları sonucunda durmak zorunda kaldılar. 1937'den beri Çin ile savaşan Japonya, Fransa'nın yenilgisi üzerine 1940'ta Çinhindi'ye ültimatomlar verdi, Tonkin'i kısmen ele geçirdi ve Koşinşin'i işgal etti (1940). Güneydoğu Asya konusundaki emelleri ortaya çıkan Japonya, bir yandan ABD ile görüşmelere devam ederken, öte yandan 7 Aralık 1941'de Pearl Harbour Üssü'ne bir hava saldırısı düzenleyerek ABD Pasifik filosonu ağır kayıplara uğrattı. Böylece ABD de savaşa girmiş oldu. Japonlar Tayland'a, Filipinler'e, Gilbert Adaları'na saldırdılar. Wake Adası'nı, Hong Kong'u, Endonezya'yı, Singapur'u, Malaysiya'yı ve Hindistan'ın bir kısmını ele geçirdiler. Afrika'da İngilizler İtalyanları yenilgiye uğrattılar. Rommel komutasındaki Alman birliklerinin Mısır'ı ele geçirmek için giriştikleri saldırıyı El-Alameyn'de durduran İngilizler, bir karşı saldırı başlattılar (23 Ekim 1942). 7 Kasım'da Cezayir ve Fas'a çıkarma yapan İngiliz-Amerikan birlikleri, Almanlara karşı saldırıya geçtiler. Afrika'daki Fransız birlikleri de kısa bir direnişten sonra müttefiklere katıldı. Bunun üzerine Almanlar, Güney Fransa'yı da işgal ettiler. Toulon'da demirli olan Fransız donanması Almanların eline geçmemek için kendini batırdı. 1.400 km genişlikte bir cephede başlayan Barbarossa Harekâtı 1941 kışında bir duraklama geçirdikten sonra, 1942 yazında Almanların güneyde Kafkaslar'ı, Kırım'ı ve Sivastopol'u alması ve Stalingrad'ı kuşatmasıyla sürdü. 1942 Martı'nda Sovyetler'in girişmiş olduğu karşı saldırı ise yalnızca Moskova kuşatmasının kırılmasını ve Almanların biraz geri çekilmesini sağladı. 1943 yılı bütün cephelerde savaşın dönüm noktası oldu. Ocak 1943'te, Churchill ile Roosevelt arasında yapılan, General de Gaulle ve General Giraud'nun da katıldığı Casablanca Konferansı'nda, hasımlarının kayıtsız şartsız teslim olması koşulu kararlaştırıldı. 10 Ocak'ta saldırıya geçen Sovyetler, 31 Ocak'ta Paulus komutasındaki 6. Ordu'yu teslim alarak Stalingrad'ı ele geçirdiler. Bundan sonra sürekli güçlenerek gelişen Sovyet saldırıları, kısa süreli geri çekilmelere karşın, 1944 Nisanı'nda Sovyet batı sınırının aşılmasına dek sürdü. Kuzey Afrika'da sırasıyla Trablusgarp'ın, Libya'nın ve Tunus'un, Alman ve İtalyan birliklerinden alınması, 12 Mayıs 1943'te bu bölgedeki savaşın bitmesini sağladı. Müttefikler 1943 Temmuzu'nda Sicilya'ya ve Calabria'ya çıkarma yaptılar. 25 Temmuz'da toplanan Büyük Faşist Konsey, Mussolini'yi görevden aldı. Mussolini tutuklandı. İktidar, Kral III. Vittorio Emanuelle ve Mareşal Badoglio'nun eline geçti. Badoglio, Müttefikler ile gizli görüşmeler yaptı ve 8 Eylül'de ateşkes imzalandı. Bunun üzerine Almanlar, Roma'yı işgal ettiler ve İtalyan ordusunu silâhsızlandırdılar. 12 Eylül'de Mussolini'yi gözaltında tutulduğu bir dağ otelinden kaçırdılar ve Kuzey İtalya'da bir faşist cumhuriyet kurmasına yardım ettiler. İtalya Yarımadası'nda güçlü savunma hatları kurdular. Bu hatların en güçlüsü olan Gustav Hattı ancak 1944 yılının ortasında aşılabildi. 1943 yılında Uzakdoğu'daki müttefik birlikleri, Japonların eline geçmiş bazı adaları aldılar. Ayrıca Birmanya'da Japonlara karşı yeni bir cephe açtılar. 28 Kasım-1 Aralık 1943 tarihinde toplanan ve Roosevelt, Stalin ve Churchill'in katıldığı Tahran Konferansı'nda, Almanya'nın parçalanması ve Polonya sınırının batıya kaydırılması kararlaştırıldı. 1943 ve 1944 yıllarında İngilizler ve Amerikalılar, Almanya'ya sayısız hava hücumu yaptılar. 6 Haziran 1944'te Müttefikler Normandiya Çıkarması'nı yaparak Sovyetler Birliği'nin çoktan beri istediği ikinci cepheyi kurdular. 23 Haziran'da ise Sovyetler doğuda 1.200 km.lik bir cephede yaz saldırısını başlattılar. 1 Ağustos'ta Varşova'nın kenar mahallelerine varan Sovyet birlikleri, güneyde 31 Ağustos'ta Bükreş'e, 18 Eylül'de Sofya'ya girdiler. 9 Ekim'de ABD, SSCB, İngiltere ve Çin'in katıldığı Dumbarton Oaks Konferansı sonuçlandı. Konferansta alınan en önemli karar, savaştan sonra Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kurulmasına ilişkindi. 14 Ekim'de İngilizler, Yunanistan'a çıkarma yaparak Atina'yı, Sovyetler ise 20 Ekim'de Belgrad'ı ele geçirdi. 6 Aralık'ta Budapeşte'ye varan Sovyetler, güçlü bir Alman cephesiyle karşılaştılar. Müttefikler İtalya'da Gustav Hattı'nın gerisindeki Anzio'ya çıkarma yaparak hattı kuşattılar. 4 Haziran 1944'te Roma'ya girdiler. Livorno ve Floransa'yı aldılar. Fakat Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Eisenhower'in en seçme birlikleri Fransa cephesine göndermesi nedeniyle, İtalya'daki harekât durakladı. 12 Haziran'da Almanlar Londra'ya V-I adı verilen roketleri atmaya başladılar. Batıda Müttefikler Alman cephesini yararak ilerlediler. Fransız direnişçilerinin başlattığı ayaklanma sürmekteyken, Amerikan ve Fransız birlikleri Paris'e girdiler (25 Ağustos 1944). Bu arada Fransız ve Amerikan birlikleri Akdeniz kıyısında Cannes ve Toulon kentlerinin arasına bir çıkarma yaptılar ve kuzeye ilerleyerek Normandiya'dan çıkarma yapanlarla birleştiler. Alsace-Lorraine bölgesine kadar ilerleyen Müttefikler 16 Aralık'ta Almanların güçlü bir karşı saldırısı nedeniyle durmak ve gerilemek zorunda kaldılar. Almanlar 8 Eylül'de V-2 adlı roketlerin İngiltere'deki hedeflere atılmasına başladılar. Uzakdoğu'da Amerikalılar 1944 yılı boyunca Marshall, Caroline, Mariana adalarını ve Wake Adası'nı aldılar. Solomon ve Amirallik adalarını ele geçirdiler. 20 Ekim'de Filipinler'e saldırıyı başlattılar. 1945 yılında Batı'daki savaş Alman topraklarında oldu. Sovyetler Ocak'ta Doğu Prusya'ya ve Polonya'ya, Mart'ta da Pomeranya ve Avusturya'ya girdiler. 12 Nisan'da Viyana'yı aldılar ve dört gün sonra Berlin yönünde saldırıya geçtiler. 2 Mayıs'ta Berlin teslim oldu. Batı cephesinde Alman karşı saldırısını önleyen müttefikler, Alsace'ı kurtardıktan sonra Ruhr'a, Saar'a ve Siegfried Hattı'na saldırdılar. 7 Mart'ta Ren Nehri'ni geçtiler. Amerikan birlikleri bir yandan Thuring ve Bohemya'ya doğru ilerlerken, güneyde Bavyera'yı işgal ettiler. Fransız birlikleri Stuttgart'ı ele geçirdiler. Sovyet birlikleri 25 Nisan'da Elbe üzerinde Torgau'da Amerikalılar ile, 2 Mayıs'ta da Wismar'da İngilizler ile birleştiler. 30 Nisan'da, intihar etmiş olan Hitler'in yerine Dönitz geçti. İtalya'da 9 Nisan'da başlayan müttefik saldırısı kısa sürede Cenova, Venedik, Milano ve Torino'nun alınması ve Fransız Alpler Ordusu ile birleşilmesiyle sonuçlandı. Böylece İtalya, Almanlardan temizlendi. 4 Mayıs'ta Hollanda, Kuzeybatı Almanya ve Danimarka'daki Alman birlikleri Feldmareşal Montgomery'ye, güneydeki birlikler de Münih'te Amerikalılara teslim oldular. 7 Mayıs'ta Genelkurmay Başkanı Jodl, Alman ordusunun teslim antlaşmasını imzaladı. 9 Mayıs'ta Feldmareşal Keitel toplu teslim antlaşmasını Berlin'deki Sovyet karargâhında yeniden imzaladı. Böylece savaş Almanya açısından sona ermiş oldu. Uzakdoğu'da Müttefikler Luzon, Corregidor ve Mindanao adalarına yaptıkları çıkarmalarla Filipinler'i Japonların elinden aldılar. Mayıs'ta Avustralyalılar Borneo'ya çıktılar. Müttefikler Şubat'ta İvo Jima ve Haziran'da Okinawa'yı ele geçirdiler. Temmuz'da Birmanya Müttefiklerin eline geçti. Ağustos'ta Mançurya'da Sovyetler Japonlara saldırdı. Hâlâ direnen Japonlar Amerikalıların 6 Ağustos'ta Hiroşima'ya, 9 Ağustos'ta da Nagazaki'ye attıkları atom bombaları nedeniyle teslim olmak zorunda kaldılar. 16 Ağustos'ta ateşkes yapıldı. 2 Eylül'de Japonya koşulsuz teslim antlaşmasını imzaladı. 1945 yılının politik alanda iki önemli olayı Yalta ve Potsdam konferanslarıdır. ABD, SSCB ve İngiltere arasında 4-12 Şubat tarihlerinde yapılan Yalta Konferansı'nda Roosevelt, Stalin ve Churchill, askerî operasyonların koordinasyonu, Almanya'nın işgal bölgelerine ayrılması, bir müttefik kontrol komisyonu kurulması, Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kurulması için bir konferans toplanması, Sovyetler Birliği'nin Japonya'ya karşı savaşa girmesi, Polonya'da oluşturulacak yönetimin niteliği ve Polonya-Sovyet sınırı gibi konularda kararlar aldılar. 17 Temmuz-2 Ağustos tarihlerinde Berlin'in banliyösü Potsdam'da yapılan konferansa Stalin, Truman ve Churchill katıldılar. 26 Temmuz'da yapılan seçimlerden yenik çıkan Churchill, bu tarihten sonra konferanstaki yerini İngiliz İşçi Partisi Lideri Attlee'ye bıraktı. Konferansta, Almanya'nın silâhlarından ve Nazilerden arındırılması, savaş tazminatı konusu, Avrupa devletlerinin savaştan sonraki konumları gibi konular karara bağlandı. Bu iki konferans, dünyanın ve özellikle Avrupa'nın bugünkü durumunun belirlenmesinde çok önemli rol oynadı. Üç büyükler, bu konferanslarda savaş sonrasında dünyanın hangi bölgelerini denetleyeceklerini kararlaştırdılar. Birçok devletin siyasal rejiminin ne olacağı bu konferanslarda belirlendi. Türkiye 1945'e kadar savaşa katılmadı. Tarafsız bir politika izledi. Savaşın kaderi belli olunca, kurulacak Birleşmiş Milletler Örgütü'ne girebilmek için, Müttefiklerin öne sürdükleri savaşa katılma koşulunu kabul etti ve 23 Şubat 1945'te Almanya'ya savaş açtı. II. Dünya Savaşı toplam 40 milyon cana maloldu. Ülkelere göre kayıp sayıları: SSCB: 20.000.000; Polonya: 6.000.000; Almanya: 5.000.000 (4.500.000'i asker); Japonya: 3.000.000 (600.000'i sivil); Yugoslavya: 1.500.000; Çin: 1.300.000 asker; Fransa: 605.000 kişi (205.000 asker, 400.000 sivil); Romanya: 460.000; Macaristan: 430.000; Çekoslovakya: 415.000; İngiltere ve sömürgeleri: 388.000; İtalya: 310.000; ABD: 300.000; Yunanistan: 160.000; Finlandiya: 90.000; Belçika: 88.000; Bulgaristan: 20.000. (bakınız) POTSDAM KONFERANSI, TAHRAN KONFERANSI, VERSAİLLES ANTLAŞMASI, YALTA KONFERANSI