Orman Nedir?
Ağaç, flora ve hayvânî canlılar topluluğu. Orman; belirli yükseklikteki ve büyüklükteki ağaçlar, çalı, otsu bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar ve çeşitli hayvanlarla, toprağın birlikte meydana getirdiği, aynı zamanda topluma çeşitli faydalar sağlayan bir servettir. Kendisini meydana getiren bireylerin uzun yıllar karşılıklı etkileri sonucu yerleşmiş, biyolojik bir dengeye sâhiptir. Bu denge ormanların sağlığı ve varlığı için şarttır. Bu denge olmadıkça, ormanların sağlığı ve varlığını korumak çok güç, hattâ imkânsızdır.
Orman Şekilleri
1. Tropik yağmur ormanı: Dünyânın en canlı, en kuvvetli ve yayılma kâbiliyeti en yüksek olan orman tipidir. Orman ekosistemi bu tipte en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Yüksek sıcaklık ve rutûbetin biraraya geldiği yörelerde yağmur ormanı teşekkül etmiştir. Yağış miktârı esas îtibâriyle 2000-4000 milimetre arasında değişmekle berâber bâzı mıntıkalarda 10.000 milimetreye ulaşır. Ortalama yıllık sıcaklık 20-30°Carasında değişir. En soğuk ayda 18°C'nin altına düşmez. Mevsim değişmeleri olmadığından tropik yağmur ormanı ağaçlarında, ilkbahar ve sonbahar odunu meydana gelişi görülmez.
Büyük çoğunluğu, daimî yeşil yapraklı ağaçlardan meydana gelen tropik yağmur ormanında ağaçların tepeleri zayıf, dallanma gevşek, gövde şekilleri düzensiz, ağaç kabukları parlaktır. Dallar üzerinde "epiphyt" denen eğrelti, orkide gibi konuk bitkiler, çeşitli sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler, ormanın genel görünüşünde büyük rol oynarlar. Tırmanıcı palmiyeler 300 metreye kadar uzayabilirler. Tozlaşma, böcekler ve kelebekler yoluyla olur. Tropik yağmur ormanının bazı ağaçları gövde üzerinde de çiçeklenme yapabilirler. Olağanüstü istilâ edici bir kuvvete sahiptir. Tedbir alınmadığı taktirde yolları, telefon, telgraf vs. gibi yapıları kısa zamanda kullanılmaz hâle getirir.
Endonezya Takım Adalarında, Hindistan'da, Kamerun sâhilinde, Amazon mıntıkasında, Brezilya'nın doğu sâhilinde, Karayip Denizi sâhillerinde ve adalarında yayılış gösterir. Tropik yağmur ormanları; Mangrov tropik iğne yapraklı ormanlar ve bambus ormanları olmak üzere üç grupta toplanır.
Mangrov ormanları: Tropiklerde birçok deniz etekleri, kendine has tipik bir orman formasyonu taşırlar. Denizin ilerlemesi hâlinde (med), yaklaşık 10 ile 20 m arasında boy yapan ağaçların yalnız tepeleri suyun üzerinde kalır. Çekilmesi hâlinde (cezir) ise ağaç gövdeleri geniş nefes alma kökleri ile birlikte görülür. Tohumun çimlenmesi ve çimlenmeden sonra meydana gelen fidecikler, tohumlar henüz ağaçta iken gelişirler ve biraz büyüyünce çamur toprağa düşerek köklenirler. Mangrov ağaçlar dâimî yeşil, derimsi yâhut tüylü yapraklar taşırlar.
Tropik iğne yapraklı ormanlar: Güneydoğu Asya'da ve Merkezî Amerika'da, çeşitli çam türlerinin meydana getirdikleri geniş ormanlar, bilhassa dağlık yerlerin fakir topraklarında yaygındır. Ağaç türleri; Pinus caribaea, Pinus ınsularis, Pinus merkusii, Agathis araucaria, Callitris podocarpus'tur.
Bambus ormanları: Bambuslar, ormanda alt tabakanın bir kısmını meydana getirirler. Geniş yayılan rizomları sâyesinde sürgün vererek çoğalırlar. Dünyâ üzerinde 60 cinsine dağılan yaklaşık 700 türü vardır. Boyları 0,15 m ile 30 m arasında değişir.
2. Yağmur yeşili yapraklı orman (kış ormanı): Tropik memleketlerin, yazları periyodik kurak ve çok sıcak, kışları yağmurlu iklim mıntıkalarında görülür. Bu orman şeklinin tipik özelliği, yaprak dökümünün sıcak ve kurak mevsime, esas ve jetasyon zamânında yapraklı durumla kışa rastlamasıdır. Kış ormanı sonbaharda yeşillenir ve ilkbaharda tekrar yaprağını döker. Ağaçların boyları kısa ve büyümeleri çok yavaştır.
Hindistan, Afrika ve Güney Amerika'nın geniş sahalarını kaplarlar. Maymun, ekmek ağacı ve şemsiye akasyaları bu ejetasyonun tipik ağaçlarıdır. Arka Hindistan ve Doğu Cava ormanlarının en değerli ağacı, yaprakları (30x50) cm büyüklüğünde olan Tectonia grandis diatidir.
3. Sert yapraklı orman: Sert yapraklı orman, yazları sıcak ve yağışça fakir, kışları ılıman, fakat yağışça zengin yörelerde yayılış gösterir. Dâimî yeşil yapraklı olması, sert yapraklı ormana çok serin zamanlarda hatta kışın bile fotosentez imkânı verir. Bunun yanında yaz mevsiminin kuraklığı sebebiyle bilhassa kuru topraklarda büyümede bir nevi duraklama periyodu hâsıl olur.
En tipik ağaç türleri; defne (Laurus nobilis), yabânî zeytin (Olea europaea), mantar meşesi (Quercus suber), fıstık çamı, (Quercus ilex-Quercus coccifera-Eucalyptus-Cupressus semperviren-Pinus pinea), kızılçam, Pinus brutia), Halep çamı (Pinus halepensis)dır.
Sert yapraklı ormanın ana mıntıkaları, başta Akdeniz iklim rejyonu olmak üzere dar bir şerit hâlinde Kalifornia ve Şili'dir.
Maki dediğimiz bitki formasyonu da sert yapraklı orman şekli içinde yer alır. Boylu veya bodur çalı görünümündeki maki Akdeniz ve kısmen Karadeniz kıyılarında, denizle dağ etekleri arasında yaygındır. Bulunduğu arâziyi örtmesi ve toprağı girift olarak kaplaması erozyonu önleme ve toprak koruması bakımından büyük değer taşır.
Makinin başlıca elemanları: Yabani zeytin, defne, mersin, kocayemiş, sandal, funda, sumak, filarya, sakız, zakkum, laden, katırtırnağı, ardıç, ılgın, harnuptur.
4. Yazın yeşil yapraklı orman (Yaz ormanı): Kuzey yarı kürenin belirli derecede serin kışlara sâhip olan ve yazlarla kışlar arasında mevsim farkları gösteren enlemlerinde görülür. İnce ve yumuşak olan yaprakların sonbaharda dökülmesi kış soğuğundan ziyâde, toprağın donması hâlinde hâsıl olabilecek kuraklık tehlikesine karşı alınan bir tedbirdir.
Yaz ormanları bilhassa Orta Avrupa'da, yazları zengin yağışlı mıntıkalarda görülür. Türkiye'de, denizden yüksek olmayan yerlerde yaygındır.
Yazın yeşil yapraklı ormanın ana türleri; kayın (Fagus), meşe (Quercus), akçaağaç (Acer), ıhlamur (Tilia) karaağaç (Ulmus), gürgen (Carpinus), huş (Betula), kısmen de kestane(Castanea), ceviz (Juglans) ve caryadır.
5. İğne yapraklı orman: Yayılış sahası, Kuzey yarı kürenin kışları sert, düzenli kar ve don mevsimleri gösteren yüksek enlemleridir. Yaz, kış yeşil iğne şeklini almış olan asimilasyon organları, kısa ve jetasyon devresinde, sıcaktan maksimal derecede faydalanmayı mümkün kılar. İğne yapraklı ormanların çoğunda gövdeler devamlı, düz ve dalsızdır. Ağır olmayan gövde odunları, bıçkı kerestesi ve yapı ağacı olarak çok kıymetlidir. Bu orman tipi, Kuzey Avrupa ve Asya'dan Kuzey Amerika'nın kuzeyine kadar, 20 enlem genişliğindeki bir şerit hâlinde yayılış gösterir.
6. Galeri ormanları: Afrika, Güney Amerika ve İç Anadolu'nun yağmurca fakir, kurak mıntıkalarında nehirler boyunca, dar veya geniş şeritler hâlinde oldukça kuvvetli büyüyen ormanlar meydana gelir ki, bunlara galeri ormanları denir.
7. Bataklık ormanları: Tropik bölgelerin geniş, sürekli su altında kalan, bataklık bölgelerinde rastlanır. Florida'nın bataklık servisi ormanları bunlara misal teşkil eder.
Ormanların Faydaları
1. Maddî faydaları: Ormanların yapacak, yakacak ve tâli ürünlerle sağladığı değerlerdir. Ormanın ilk bakıştaki faydası, ürünlerin çeşitli iş ve sanâyi kollarında hammadde olarak kullanılması veya tüketimi şeklinde göze çarpmaktadır. İnşaatta, kimyâ ve diğer sanâyi kuruluşlarında, mâdencilik, ulaştırma, bayındırlık gibi ekonomik faaliyetlerde odun hammaddesinin kullanış yerleri gün geçtikçe artmaktadır. Odun hammaddesinin bu derece önem kazanmasının sebebi, sâhip olduğu teknolojik vasıflarından ve devamlı üreyebilen; iyi bakıldığı taktirde tükenmez bir kaynağı olmasından ileri gelmektedir.
Teknolojinin gelişmesi ve elektrik enerjisi, petrol, mâden kömürü gibi çeşitli enerji maddelerinin bulunmuş olmasına rağmen odun, yakacak maddesi olarak önemini sürdürmektedir. Dünyâ odun üretiminin hemen hemen % 50'si yakacak olarak kullanılmakta ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu oran % 80'e varmaktadır.
Ormandan elde edilen tâlî ürünler, parfümeri, boya, ilâç, dericilik, tecrit malzemesi gibi endüstri kuruluşlarının ham maddesini meydana getirmektedir.
Türkiye'de üretilen orman tâlî ürünlerinin başlıcaları; reçine, sığla yağı, palamut, mazı, defne yaprağı, çamfıstığı, sumak, kestâne, ıhlamur çiçeği, mahlep, meyan kökü ve keçiboynuzu vb.dir.
2. Kollektif faydaları: Ormanın bu yöndeki hizmetleri, maddî faydaları ile ölçülemiyecek kadar fazladır. Bulundukları muhit iklimini, kara iklim tipinden ılıman iklim tipine yöneltirler. Bu sâyede don, kuraklık, aşırı sıcaklık, fırtına gibi zararları önlemek ve azaltmak sûretiyle faydalı olurlar. Ormanın etkisi altında kalan sahaların nisbî rutûbeti fazla olduğu gibi, akarsu ve kaynakların verimi, düzenli ve devamlıdır.
Ormanların tarımı, hayvancılığı, bayındırlık tesislerini koruması; karada ve deniz kıyılarında kumulların teşekkülüne engel olması; bataklıkları kurutmak, havaya saf oksijen vermek, gürültüyü ve hava kirliliğini önlemek sûretiyle insan sağlığına yardım etmesi; harp zamanlarında silahlı kuvvetlere gizlenme kolaylığı sağlamakla büyük ölçüde işe yaraması; çeşitli av hayvanlarını barındırıp beslemekle yurdun tabiî varlığını ve güzelliğini zenginleştirmesi gibi hususlar kollektif hizmetlerinin başlıcalarını teşkil eder.
Ormanları Koruma
Koruma hizmetleri genel olarak;
a) Kaçakçılık, usulsüz kesim, tarla açma ve yerleşmelerle, düzensiz otlatma ile mücâdele,
b) Orman yangınları ile mücâdele,
c) Orman böcekleri ve hastalıkları ile mücâdele,
d) Rüzgâr, fırtına gibi zararlılarla mücâdele konularını içine almaktadır.
Ormanların bütünlüğünü muhâfaza etmek ve devamlılığını sağlamak sûretiyle halkın orman ürünlerine olan ihtiyaçlarını giderecek ve devamlılık prensibine uygun şekilde ekonomik esaslar dâhilinde işletilmesi, herşeyden önce koruma hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesine bağlıdır.
Ormancılık çalışmaları içinde mühim bir yer işgal eden koruma hizmetleri, son zamanlarda gelişen ormancılık tekniğine paralel olarak büyük ilerlemeler kaydetmiş bulunmaktadır. Özellikle orman yangınları ve böcek zararlıları ile mücâdelede yeni teknik ve usullerin uygulanması sonucu bu zararlıların etkileri azaltılabilmiştir.
Orman yangınları: Orman yangını, çevresi açık olması sebebiyle serbest yayılma eğiliminde olan ve ormandaki yanıcı maddeleri (ot, çalı, kütük, yaprak ile belirli oranda canlı ağaçları) yakan bir yangındır. Çevresi sınırlanmamış bir kamp ateşinin, yanıcı madde yığınının veya kuru tek bir ağacın yanması orman yangını olarak nitelendirilmez.
Ormanı tahrip eden en önemli faktörlerden olan yangınların ana sebebi yıldırım ve insandır. Türkiye'nin iklim şartlarına göre yıldırımlar yağışlı havalarda meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak yurdumuzda çıkan orman yangınlarında yıldırımın oranı çok düşüktür. Yıldırımdan çıkan ve sayıları çok az olan yangınlar hâriç tutulacak olursa, yangınların asıl sebebinin insan olduğu görülür.
İnsanların sebep oldukları orman yangınları; dikkatsizlik, ihmal, kasıt, orman içinde veya kenarında bulunan çeşitli endüstri kuruluşları ile lokomotiflerin bacalarından çıkan kıvılcımlar sonucu ortaya çıkmaktadır.
Türkiye'de 1981-1988 yılları arasında 86.400 hektar orman yanarak 2.231.565 m3 endüstriyel odun ve 9.630.421 kental yakacak odun kül olmuştur. 1937 yılından sonra şu iki büyük yangın kayıtlara geçmiştir.
Dursunbey orman yangını: 1945 yılında çıkmış, sekiz gün devam etmiş, 12.600 hektar alan yanmış ve zarar gören orman servetinin de 1 milyon m3 olduğu tahmin edilmiştir.
Marmaris orman yangını: 1979 yılında çıkmış ve 11 gün sürmüş, 13.844 hektar orman alanı yanmıştır. Bu yangında zarar. 315.000 m3 kerestelik orman ağacı ve 98.000 ster yakacak odundur.